Gencay Hanım "Çok şeker bir oyun buldum" diye telefon etti..
Gencay Hanım, Gencay Gürün..
Tiyatromuzun temel direklerinden. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları bitkisel hayat yaşıyordu adeta.. Sözüm ona en iyi oyunlarından birine gitmiş, birinci perdenin sonunu zor etmiştim.
Sonra Gencay Hanım Genel Sanat Yönetmeni oldu ve Tiyatro harikalar yaratmaya başladı. Dramı, komedisi, trajedisi, antiği, klasiği, moderni her türlü oyunla seyirciyi çeker oldu.
Hele müzikali Evita tam bir efsane olunca, dünyanın bir numaralı yapımcısı McIntosh, burnundan kıl aldırmayan, randevuları bile kılı kırk yararak veren McIntosh, İstanbul'a geldi, "Sefiller'i sizinle yapabiliriz" diye..
Ne var ki devir değişmiş, İstanbul'un başına sadece kentte değil, adeta ülkede CHP'yi yok eden Nurettin Sözen gelmişti.. "Uygun görülmemiştir" yazdı, "Sefiller" in, Londra ve New York'un en uzun ömürlü oyununun altına..
Gencay Hanım ayrılmak zorunda bırakıldı. Gitti kendi Tiyatro İstanbul'unu kurdu ve birbirinden güzel oyunlarla, ama o oyunları sahneleyebilmek için sponsorlar peşinde koşarak, çırpınarak bugüne geldi.
Sanat gibi, Altı Haftada Altı Dans Dersi gibi unutulmaz oyunları Tiyatro tarihine çakarak geldi.
"Özel Hayatlar" dedi, "Noel Coward, 1930'larda yazmış.. Kadın erkek çatışması üzerine bir oyun. Bir karı koca boşanırlar.
İkisi de başkalarıyla evlenir. Tesadüf bu ya, balayı için Fransız Rivierasında ayni otele gelirler ve balkonları yan yana iki odaya düşerler..
Oyundaki esas erkeği Sir Laurence Olivier oynamış o zaman, ikinciyi de kendisi.. Daha sonra oyun Broadway'e taşınınca, bu defa Elizabeth Taylor'la Richard Burton çıkmışlar baş rollere.." "Harika" dedim..
"Oyun harika da, oyuncu sorunu var" dedi.. "Kime gitsem, TV dizisinde oynuyor. Para orda.. Kadını buldum.. Berna Laçin.. Ama erkek hâlâ yok.."
Sonra defalarca telefonlaştık. Yok oğlu yok.. Bu arada Gencay Hanım düştü, kalçasını kırdı. Ameliyat, platin falan taktılar..
Ama aklı oyunda..
"Erkek oyuncu tamam" dedi, bir gün.. Nazının geçtiği Cihan Ünal'a "Bu oyun da sana kaldı" demiş.
"Hem baş rolü oynayacaksın, hem de benim halime bak, sahneye sen koyacaksın.."
Bu tiyatronun en vefalı, en cefalı, en mert adamlarındandır Cihan. Hayatının önceliği tiyatrodur.. "Tamam" demiş.. Demiş de, o kadar beklemekten sıkılan Berna caymış bu defa..
"Şimdi de kadın arıyorum" dedi, Gencay Hanım.. Aradan haftalar geçti. Telefondaki sesi Arşimed gibiydi.. "Buldum.. Buldum.."
"Kim" dedim, merakla..
"Hande" dedi.. "Hande Ataizi.."
Sesinde hafif bir endişe de var.. Hiç tiyatro deneyimi yok ya Hande'nin.. Magazinin fena halde dilinde ya..
"Harika bir seçim Gencay Hanım" dedim. "Hande bu ülkenin en önde gelen kadın sanatçılarından biri.. Ama Mum Kokulu Kadınlar (1996) filmi dışında sanatçılığını gösterme fırsatı bulamadı. Para kazanmak için dizilere gitti..
Gönlünce, keyfince yaşayıp, hiç bir şeyi umursamadığı için de magazinin diline düştü.. Kim olduğunu göstermek için böyle bir role çok ihtiyacı var. İkiniz de çok mutlu olacaksınız.."
..Ve geçen hafta sonu oyunu gördüm..
Bakın tüm tiyatro bilgim, görgüm ve deneyimlerimle söylüyorum.
Menekşe gözlü Liz dahil, bu role Hande kadar yakışacak birini daha bilmiyorum..
Yani bir insan sahneye bu kadar mı yakışır, bir role bu kadar mı güzel oturur.
Bir defa güzel.. İkincisi dişi.. Üçüncüsü, müthiş oynuyor, 40 yıllık tiyatrocu gibi..
Dördüncüsü.. Özgür oynuyor.. "Sevişmem, öpüşmem, iç çamaşırıyla gezmem" falan yok. Ne gerektiriyorsa rol o..
Hem de Cihan Ünal gibi bir tiyatro devinin, sahne kurdunun karşısında ezilmeden, hatta başa baş, hatta zaman zaman, güzelliği ve dişiliği ile rol de çalarak oynamak ne demek?. Bunu başarıyor Hande.. Seyretmeye doyamıyorsunuz.
Tuvana hazırlamış kostümleri.. Victoria's Secret'i kıskandıran iç çamaşırları da giyiyor Hande, fevkalade zarif, ama fevkalade dişi abiyeler de.. Hepsini nasıl taşıyor.. Kız manken doğmuş sanki.
Cihan Ünal oyunu oldukça cüretli sahneye koymuş.. Tüm o sahnelerde nasıl rahat ve nasıl inandırıcı.. İnanmazsınız..
Cihan zaten her zamanki gibi müthiş.. Adam eşcinseli de oynuyor, Dördüncü Murat'ı da.. Burada tam maço bir erkek.. Müthiş.. Karı kocanın yeni eşlerinde Şencan Güleryüz ve Burcu Kazbek nasıl "Cuk.."
Yani, bunca güçlük, bunca zorlukla bir araya gelen kadronun bu kadar uygun düşmesi, inanılır gibi değil..
Nilgün Gürkan'ın dekorları enfes.. Tuvana, kadın kostümleri ile imza atmış oyuna.. Erkek kostümlerinde de Faruk Saraç alkışa layık..
"Özel Hayatlar/ Private Lives" tekrar tekrar görülebilecek bir oyun.. Çünkü seyretmek keyifli.. Ben daha bir kaç görmeye niyetliyim.
Siz de kaçırmayın.
Profilo /Tiyatro İstanbul 0212 216 40 70.