Yarım asırdır Los Angeles'ta yaşayan Sevgili Dostum, usta gazeteci Safter Yılmaz'dan gene bir not geldi.. Fevkalade ilginç..
Hani "Adalet mülkün temelidir" diye tartışıyoruz ya.. Aslında tartışmamız gereken şey Adalet'in ne olduğu, Adalet'ten ne anladığımız..
Bakın Amerika'dan gelen habere..
Detroitli Leon Walker diye biri, karısının hallerinden şüphelenmeye başladı. Ortak kullandıkları bilgisayarda karısının e-maillerine girdi. İhaneti belgeledi, mahkemeye gitti ve boşandı.
Peki bitti mi?. Tam tersi.. Asıl şimdi başlamış, Safter ağabeyin yazısından öğreniyorum.
Detroit savcısı, ortak kullanılan bilgisayarda dahi olsa, eşinin de olsa, bir başkasının e-maillerini izinsiz okumanın bilgisayar korsanlığına girdiğini söyledi ve Leon Walker hakkında 5 yıla kadar hapis isteyerek dava açtı. İlk duruşma 7 Şubat'ta..
Leon Walker "Eşimden şüphelenince, çocuklarını korumak için ortak bilgisayarda karımın e-mailerini okudum" diyor. Avukatı, e-postayı izinsiz okumaktan ilk defa birinin suçlandığını ve mahkemenin ne karar vereceğini merak ettiğini söylüyor..
Bu arada şimdiye kadar Amerika'daki boşanmaların yüzde 45'inin e-postadan elde edilen gizli bilgisayar bilgilerine dayandığını istatistikler ortaya koyuyor.
Yani durum karışık ve meraklı..
Bilinen, Amerikan hukukunda önceliğin masumları korumak olduğu. Bugüne dek, izin alınmadan elde edilmiş deliller mahkemelerce "Yok" sayıldı.
Amerika, bir insanın evine, eşyalarına selamsız sabahsız dalmayı kabul etmeyerek, masum vatandaşlarının, devlete ve adalete güvenini sağlıyor. Bu uğurda birkaç azılı katil serbest kalsa bile..
Leon Walker, karısının ihanetini belgelemiş ama elindeki kanıtlar girme hakkı olmadığı bir adresten. Yani savcıya göre korsanlık. Yani suç!..