Abuzittincim,
Bunlar elbette güzel şeyler kardeşim. Ekonomik krizin tüm dünyada çalkantıları hâlâ sürerken bizim, bütün âleme parmak ısırtarak, yüzde 7'lik kalkınma hızını yakalamamız gerçekten müthiş. On sene sonra, ekonomimizin ilk 10 sırayı zorlayacağına, ben bile inanmaya başladım Abuzittincim.
Biliyorsun Moody de notumuzu arttırdı. Her şey, her şey mükemmel gidiyor maaşallah. Bi de elektriklerimiz kesilmese kardeşim. Bizim buralarda, nedense, azıcık yağmur yağdı mıydı elektrikler kesiliyor Abuzittincim.. Günlerden perşembe beş saat oldu, elektrik ha geldi ha gelecek, köyce bekliyoruz kardeşim.
Karşıda Yunan adaları ışıl ışıl yanıyor. Adamlar jeneratörlerle enerji sağlıyorlar. Mazotu taa Atina'dan geliyor. Ama 24 saat elektrikleri var. Biz biliyorsun dünyanın en büyük 17'nci ekonomisiyiz, Yunanlılar 25 mi 30 mu ne tam bilemiyorum. Bizler karanlıkta oturup beklerken, onların memleketi pırıl pırıl. Belki de oralarda da elektrikler sık sık kesiliyordur da, kötü propaganda olmasın biz bilmeyelim diye arızaları gündüze denk getiriyorlardır, biz de farkına varmıyoruzdur, o da olabilir.
Geçen gün bi yerde okudum, biz 1999'larda da dünyanın en büyük 17'nci ekonomisiymişiz. Biraz tuhaf bi durum değil mi?
Ama nerelerden nereye Abuzittincim, çok iyi hatırlıyorum toplu iğne bile dışarıdan gelirdi, toplu iğne bu. Sonra yapmaya başladık toplu iğneyi. Duvara çivi diye çak üzerine de boy aynasını as! Mübarek, duvara girer de kumaşa girmezdi. Toplu iğne gibi toplu iğne bulmak için, o devirde Ankara'da Amerikan pazarları vardı, oraya yollarlardı. Şimdi, buzdolapları yapıyoruz, televizyonlar yapıyoruz, otomobiller yapıyoruz, hatta başını sallayan robot bile yapmaya başlamışız.
Bi de elektriğimiz, yağmur yağdığında kesilmese ne iyi olacak ama, acaba ben de çok mu insafsız oluyorum Abuzitincim. Daha beş yıl öncesine kadar bizim köyde elektrikler kesildi miydi beş gün gelmezdi. Şimdi, doğruya doğru, beş saatte geliyor. İşte insan oğlu böyle. Otur şükret.. Evet, şikâyet etmemem lazım. Zaten ben de laf olsun diye yazdım.
Ama bak Milli Futbol Takımımızdan şikâyetçiyim kardeşim. Hadi Almanya'yı anladık ama Azerbaycan mağlubiyeti hiç olmadı, hiç. O Mesut denen adamın da yaptığı çok çok ayıp. Ben bu çocuğu seviyordum artık hiç sevmiyorum. Hem utanmadan Türkiye'ye karşı çık oyna, üstelik bi de gol at, yazıklar olsun sana! Sonra o Azerbaycanlı herife, Reşhad mı ne, ona ne demeli.. Tek golü atan.. İnsanın, ekmeğini yediği memleketin takımına gol atarken vicdanı sızlamaz mı? Vur dışarı gitsin. Ben Federasyon Başkanı olsam, İvesa'yı Türk yapar kaleye koyarım Abuzittincim. Artık, Auriola ile de olmuyor. Takımı baştan değiştirecen. Geri 4'lü; Lugano, Mulemo, Fink, Yobo. Orta saha Quaresma, Skip, Alex, İleri 3; Niang, Makukula, Emenike. Bunları hep Türk yapar, (yoksa Emenike'yi Türk yaptık mı?) taş gibi bi takım kurardım.
O zaman vay Azerbaycan'ın haline..
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.
Tecellister@gmail.com