Sevgili Ayşe Arman da sitem etmiş.. "İnsanın hata yaptığını böyle yüzüne vurmak, biraz açık yakalamaya çalışmak gibi" diyor..
Hani, iki ünlü tiyatrocumuzun adı, yaptığı söyleşide yanlış çıkmıştı da yazmıştım ya..
Yapma Ayşe..
Bu ülkede "Açık yakalamaya çalışmak" en son benim işim.
O kadar çok açık veriyorum ki.. En uzun, en bol ve en hızlı yazdığım, yaşım da "İşi bitmiş"lere geldiği için, hatasız günüm yok, nerdeyse.
Konu başka, cin gibi biliyorsun. Ben senin yazılarını yayınlamadan önce konuklarına yollamanı "sansür" kabul ediyor ve şiddetle karşı çıkıyorum..
"Bu yanlışları sen yapabilirsin ama konuşma yaptığın konuğun anında düzeltirdi. Düzeltmemiş. Yoksa artık bu ön denetim, yani sansürden vaz mı geçtin. Ne iyi" dedim ben Ayşe.. Yani hata yapmış olmanı övdüm aslında. Bir usul hatasını, "Esas Yanlış"a hep tercih ederim çünkü.
Cevabından anlıyorum ki, yanlışta ve sansürde ısrarlasın.
Sen gene yollamışsın ama, konuğun ciddiye alıp bakmamış bile. Bu daha da acı, aslında..
Kimlerle konuşuyorsun öyle?..
Ben de seni çok seviyorum. Bin öpücük..