Cuma günü öğleye doğru telefonum çaldı. Arayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu.. "Kanyon etrafıyla ilgili yazınızı dikkatle okudum. İstanbul Belediye Başkanıyla görüşeceğim. Emniyet Müdürlüğüne de talimat verdim. Gereken yapılacaktır" dedi..
Yarım saat sonra da, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün trafik sorumluları aradılar.
"Gültepe Yolu ve Kanyon etrafındaki trafik sorunu konusundaki yazınız üzerine, bölgeye hemen ekip gönderdik. Bu ekipler bir yandan, kilitlenmeye sebep olan kavşaklarda akışı düzenleyen nokta görevi yaparken, bir yandan da, uzun vadeli çözümler için rapor hazırlayacaklar" dediler.
İnanın harika bir gelişme bu. Yazının mürekkebi kurumadan ilgilenen ve de üstelik "Düzeltin" diye emir veren bir Vali ve olaya derhal el koyan bir Emniyet Müdürlüğümüz var..
Pazartesi sabahı işe geldiğimde de, Sevgili Dostum Bülent Eczacıbaşı'nın bir yazısını buldum.
"Çevrede trafiğin akışına katkıda bulunmaya hazırız. Ama Özel Güvenlik Hizmet Yasası, görev yeri dışında trafiği yönlendirmemize izin vermiyor" diyor.
Yasal olarak haklı, ama usulde sana katılmıyorum Bülent. Senin üzerinde üniforma olan elemanların tam da Kanyon arka girişi önündeki kilidi çözmeye kalktılar da itiraz eden mi çıktı.. Orada kaç defa arabamdan inip trafiği ben düzenledim. Vatandaşlar sadece teşekkür ettiler.. Ben tek başıma kilidi çözerken, senin görevli ve üniformalı arkadaşların yardım edeceklerine, öyle dikiliyor ve gülerek bana bakıyorlardı. O kilitlenmenin asıl sorumlusunun kendileri olduğunu bile düşünmeden.
Orada en azın kitlenme oluştuğunda müdahale emri vereceğin görevli arkadaşlara, ne sürücülerden, ne de Emniyet Müdürlüğünden itiraz geleceğini sanmıyorum. Bizim Tepecik Yolu'nun sonunda sık sık kilitlenen trafiği çözmeye "Mahallenin delisi" denen bir tip, ağzında bir düdükle gönüllü olmuştu. İnanın hepimiz ona uyduk yıllarca. Trafik de kilitlenmedi, onun sayesinde..
İşin asıl acı yanı..
Sevgili Bülent, "Kanyon'un açıldığı yıllarda, trafik konusuyla ilgili ayrıntılı bir çalışma gerçekleştirdik. Yoğun saatlerde görüntüler alıp, analiz ettik. Ölçümler yaptık. Önerilerimizi Anakent Belediyesi'ne gönderdik. Bekliyoruz" diyor.
Kanyon açılalı dört yılı geçti. Gültepe halkı ve Kanyon ziyaretçileri, hâlâ çözüm bekliyorlar, ama Belediye'nin kılı kıpırdamıyor..
Aptalca bir "Sola dönüşü yasaklama" takıntısı yüzünden İstanbul trafiğini allak bullak eden, otomobilleri asla gitmeyecekleri, zaten kalabalık cadde ve ara sokaklara yönlendirmeyi marifet sanan, pek çok kilitlenmenin baş sebebi Belediye Trafik Uzmanları(!) yaptıkları rezaletin sonuçlarını bi zahmet yerinde denetlemiyorlar bile.. Bilgisayarcılık oynuyorlar. Ellerindeki dizüstü ekranda hayali araçlar akıyor ya.. Onlar için çözüm bu.. Ama evdeki sanal hesapları sokaktaki gerçeğe uymuyor, umurlarında değil.
Daha da acısı.. Tüm bu rezaletler, bu trafik cinayetleri Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın umurunda değil. Yıllanmış trafik sorunlarının çözümü için parmak oynatmıyor. Yetmiyor, kendisi sorun yaratıyor.
Cemal Reşit Rey, Lütfi Kırdar ve Muhsin Ertuğrul salonlarına giden üç şeritli çıkmaz sokağa iki yanlı belediye otoparkı koyarak, trafiği allak bullak eden Topbaş'ın anakenti. Bir Belediye şirketi olan İspark'ın günde 160 lira kazanmak için o çıkmaz sokağa kurduğu iki yanlı ve topu topu sekizer arabalık otoparkın nasıl bir trafik cinayeti olduğunu, Trafikten Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı ve İstanbul Trafik Müdürü ile bizzat yerinde gezerek ve görerek tespit etmiştik. Ama bu otopark hâlâ orda duruyor. Yakında sezon açılacak ve bu üç salon her gece çalışmaya başlayacak. Sonuç.. Buradaki kilitlenme, geriye doğru Mecidiyeköy'e kadar uzayacak. Geçen yıl yaşadık. Mecidiyeköy'den CRR'ye 1 saat 20 dakikada geldim. Yazdım. Defalarca yazdım. Anakentin umurunda değil.
Anakentte birileri, ellerinde bilgisayarla trafikçilik oynayıp, akıl almaz saçmalıkta düzenlemeler yapıyor, olmadık yerlere otoparklar kurup trafiği işlemez hale getiriyorlar. Aldıkları kararların sonuçlarını gidip yerinde katiyen denetlemiyor ve "Biz yaptık oldu" diyorlar. Vatandaşın çektiği işkence onları zerre ilgilendirmiyor. Ne eleştiren yazıları, ne vatandaştan gelen başvuruları, ne Emniyet Müdürlüğü gibi resmi, Kanyon gibi özel kurumların çözüm önerilerini dikkate alıyorlar.
Kadir Topbaş akıl almaz bir suskunluk içinde olayın tamamen dışında yaşıyor. İstanbul halkının sıkıntıları adeta umurunda değil.
O zaman çözüm nasıl gelecek?.
Çözüm valide.. İl İdaresi yasasının verdiği yetkileri kullanarak, İstanbul trafiğine el koyacak. Gereken düzenlemeleri, gerçek trafik uzmanları yapacaklar. Bu düzenlemeler hemen yürürlüğe konacak.
Bu Belediye anlayışı ve tutumu ile çözüm mümkün değil!..