Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Konuşmaya alışmamız gerek..

Salih Memecan'ın karikatürüne baktım geçen gün.. "Sen de mi" diyerek.. Sevgili dostum, "Demokratım" diyenlerin en önde gidenlerinden ya.. Çizmiş, "Asker nasıl konuşmalı" diyor. Sonra dalgasını geçiyor.. "a) Çömelerek, b) Ayakta" ve vurucu cümleyi söylüyor..
"Cevap: Hiçbiri. Asker konuşmamalı.."
İşte bu ülkede demokrasi en başta bu yüzden olmuyor, oluşmuyor.. Demokrasinin temeli, ruhu, çıkışı, son noktası hep aynidir.. Konuşma özgürlüğü.. Herkes konuşacak.. Herkesi korkusuzca konuşmaya teşvik edeceğiz.
Ve konuşmalara tahammül etmeyi öğreneceğiz..
Bunu yapmadık mı, demokratlığımız sahtedir, yalandır, aldatmacadır..
İnsanların korkusuz konuştukları ülkeler demokrattır ancak.
En aykırı fikirleri dahi susturmaya kalkışmayan, ona "Sus", buna "Konuşma" demeyen insan demokrattır.
Kaçımız böyleyiz, bu ülkenin en önde gelen liderlerinden başlayarak..
Demokratlığımız, sadece bizim gibi düşünen ve konuşanlar için.. Aykırılara, Başbakanımızdan başlayarak ne kadar sert tepkiler, hatta susturma önlemleri içinde olduğumuzu hep görüyoruz.
Telefonda konuşmaktan bile korkulur hale gelinen bir ülkede, hangi "Uyum" yasaları ile Avrupa Birliği standartlarına geleceğiz, nasıl demokrat olacağız söyler misiniz?.
Bakın.. Herkes konuşacak. Konuşmalı.. Çözüm varsa bu..
Genelkurmay Başkanı konuşacak.. "Ne demek intikam.. Mehmetçiği öldürmek demek.. O zaman dağa git" diyecek.. Diyebilecek.
BDP'li Milletvekili konuşacak. "Biz senin emir erin değiliz." Diyebilecek.. İkisini de dinleyeceğiz. Birini alkışlayacak, birine öfke içinde homurdanacağız belki ama, ikisinin de düşüncelerini söyleme özgürlüklerine saygı duyacağız.
Bu ülkede her düşünce açıkça ifade edilebilmeli..
En büyük sorun, Kürt sorunu mu bugün.. Herkes eteğindeki taşı açıkça dökebilmeli..
Bu ülkede Kürtler yaşıyor.. Gerçek.. Bunların içinde "Atatürk Milliyetçisi" olanlar "Türküm" diyenler var. "Kürtüm ama Türkiyeliyim. Bu memleketin çocuğuyum" diyenler var. "Kürtüm, eziliyorum. Bana haklar tanınsın" diyenler var. "Türkiye eyalet sistemine geçsin. Kürt eyaleti kurulsun" diyenler var. Federal devlet, Federasyon isteyenler var. Ayrı Kürt Devleti kurulmasını isteyenler var..
Hangisi hangisi peki biliyor muyuz?.
"Kürt" deyince bir peşin hüküm var hatta.. PKK ile Kürt'ü ayni gören var. O zaman nasıl olacak çözüm?.
Eğer demokratsak, eğer çözüm ovada, siyasette, sandıkta ise, o zaman demokratçılık oynamayacak, gerçek demokrat olacağız..
Anayasa asıl öyle değişecek.. Her görüşü savunan partilerin kurulmasına izin vereceğiz. Ayrılıkçı partiler bile kurulabilecek.. Adam ayrılmak istiyorsa, bilelim. Kaç kişiler onu da bilelim. Mahzuru ne?. Yer altına ineceğine, eline silah alıp dağa çıkacağına, gelsin Meclis çatısına ve "Ben ayrılıkçıyım" desin. Hangisi daha iyi.. O mu?.. Bugünkü çözümsüz savaş mı?.
Her görüşe parti kurma iznini yürekten vereceğiz. Partiye izin vermiş gibi yapıp, insafsız barajlarla Meclis'e gelmelerini önlemeyeceğiz. Barajlar kalkacak. Madem esas olan oy.. O zaman halkın oyu Meclis'e birebir yansıyacak. O değişikliği yapacağız Anayasa'da..
Lider sultası kalkacak. Partililer lidere rahatça karşı çıkabilecekler. Siyasal kaderleri liderin iki dudağı arasında olmayacak. Onları aday listesine lider değil, kendi teşkilatları yerleştirecek.
O zaman, işte ancak o zaman herkes korkusuzca konuşabilir, fikirlerini açıklayabilir..
İşte o zaman ancak "Demokrat" olduğumuzu söyleyebiliriz..
Şimdi yaptığımız, demokratçılık oynamak.. Kimse kimseyi kandırmasın..
Bu ülkede ne demokrat bir parti var, ne de demokrat bir lider!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA