Koç Üniversitesi'ne gittim, pazartesi akşam üzeri.. Medyatik Günlere davetliyim konuşmacı olarak.. Sarıyer sırtlarında cennet bir kampüs.. Yani her şeyi bırakıp, hayat boyu burda öğrenci olurum, öylesi.. Yemyeşil ormanlar arasında.. Ben yeşilci ve ormancıyım ya.. Ben "Su akar, insan bakarcılar"dan değilim, denizi değil, yeşili ve insanı ararım ya manzara diye.. Tam benlik..
Bir saat sohbet ettik gençlerle, havadan sudan.. Sona doğru bir genç "Türkiye karanlık günlerden geçerken, bizler neler konuşuyoruz, bunu nasıl yorumluyorsunuz" dedi.. "Harika" dedim..
"Çünkü Türkiye karanlık günlerden falan geçmiyor.. O dedikleriniz yaratılan, yapay gündem ve halkın o gündemle ilgisi yok.. Halkın yapay gündemi izlemeyişi sağlık işaretidir. Gerçek gündem, ekonomik kriz.. Sıkıntı çekenler var. Yapay gündemde acı çekenler de var. O sıkıntı ve acıları içimizde hissediyor, ama o yapay gündeme kapılıp karamsarlığa düşmüyoruz. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?."