Ankara'da bir ölüm yolu var.. Yıllardır var.. Herkes biliyor.. Ama kimse bir şey yapmıyor.. Bir okur mektubu ile haberdar oldum ve bu köşede yayınladım. "Melih Gökçek bakalım ne diyecek, ne yapacak" diye.. Başkenti yayalar için yaşanmaz bir köstebek yuvasına çeviren, trafik aksın diye kent içinde yürümeyi nerdeyse yasaklayan belediye başkanı, meğer arabaları ve içindekileri de umursamazmış..
Ömer Tezcan'ın İncek-Ümitköy arasındaki ölüm tuzağını anlatan mektubunu "Gökçek'e Çağrı" başlığı ile yayınlamıştım. Gökçek'ten "Tık" çıkmadı. Ama yörede oturan kardeşim Kemal'den çok acı bir mektup geldi.
***
Hıncal abi,
Günlerdir bu konuda ne yapılabilir, kimlere ne anlatılabilir diye düşünürken cuma günü bir okuyucunun aynı konudaki yardım çağrısını içeren mektubunu yayınladın... O okuyucun çok şanslı imiş ki sadece bir kere ölümle burun buruna gelmiş... Ben aynı dehşeti üç kere yaşadım. Hepsi 3.5 - 4 km yol... Işıklandırma yapılmış... Toplasan 70 - 80 direk... Bunları yakmayarak belediye ne tasarruf eder... Yol üstelik oldukça dik bir rampa... Hiç ışık olmadığı için karşıdan gelenler genelde uzunlarını yakıyorlar... Zaten zar zor görmeye çalıştığın yol hiç görünmez oluyor.
Düz gitmeye çalışıyorsun belli belirsiz çizgileri takip ederek, aniden önüne göbek çıkıyor. Hızlı gidiyorsan göbeğe çarpıp taklalar atman işten değil... Yavaş gidiyorsan ani direksiyon kırdığında arkandan gelen varsa bu sefer onun olanca hızıyla sana çarpması tehlikesiyle karşı karşıyasın. Bu, Ümitköy - Beysukent'e ulaşım için kullanılan ana yollardan birinin durumu...
Diğer bir ana arter, Eskişehir yolu, Hacettepe Üniversitesi kavşağına Ankara Belediyesi birkaç yıl önce yeni bir düzenleme yaptı ve görülebilecek en garip, en çağdışı ve bir mühendislik utancı kavşaklardan birini oturttu. Eskişehir yolundan üst geçiş için ayrıldıktan sonra Hacettepe Üniversitesi'ne giden dümdüz yola kombine ve ters S çizen dönüşlerle giriyorsun.
Yolun bu ters zikzaklı virajlarla girdiği noktadan itibaren hiçbir aydınlatma yok. Bilmeyenler için tam bir tuzak... Kavşağı geçip Hacettepe'ye giden dümdüz yola giriyorsun. Gene ışık, aydınlatma yok. Sağ şeritten kendi halimde gideyim dersen biraz ileride başka bir tuzak bekliyor... Hiçbir aydınlatma, işaret, ikaz olmayan yolda bu sağ şerit aniden bitiyor karşına kaldırım çıkıyor...
Şimdi bu yapılanlara tasarruf desen insan hayatı üzerinden tasarruf yapılmaz. İhmal desen Ankara'nın bu en işlek yollarında bir gün, üç gün, beş gün olur, düzelir. Ama bunlar ısrarla düzeltilmeyince ve görmezden gelinince hani
"Kendisine oy vermeyen semtlerde yaşayanları Gökçek cezalandırıyor, diye kulaklara fısıldananlar acaba gerçekten doğru mu" diye düşünmeden edemiyor insan.