Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika'nın ünlü ekonomi gazetesi Wall Street Journal'la konuşurken yaptığı Aydın Doğan- Al Capone benzetmesi, pek çoklarının ifade ettiği gibi amacını aşmış.
Ama Aydın Doğan açısından değil, bizzat Başbakan'ın kendisi için.. Hem de, tüm ülkede, en sert muhalifleri arasında dahi büyük sempati uyandıran ve alkış toplayan "Yanlışları bir tarafa koyalım, bir milatla yola koyulalım" konuşmasından hemen sonra..
Ahmet Yesevi'yi, Pir Sultan Abdal'ı, Hacı Bayram Veli'yi, Yunus Emre ve Mevlana'yı, Sabahat Akkiraz ve Tayos Efendiyi, Cem Karaca ve Ahmet Kaya'yı, Mehmet Akif, Nazım Hikmet ve Necip Fazıl'ı, Ahmet Hani ve Said'i Nursi'yi "Türkiye" potasında eriterek "Bizim" diye sahiplenerek yaptığı konuşma, tıpkı seçimi kazandığı gece irticalen söyledikleri gibi, büyük bir coşku ve heyecan yaratmıştı. Türkiye için gerçek bir milat olacaktı sanki.. Ardından Wall Street'e söyledikleri geldi..
"Amerika'da vergi kaçırılması ile ilgili soruları olan kişiler var. Akla Al Capone geliyor. Çok zengin idi. Ancak hayatının geri kalanını cezaevinde geçirmek zorunda kaldı. Bu olaylar olduğu zaman kimse sesini çıkarmadı" sözleri ilk bakışta Aydın Doğan için talihsiz açıklamalar gibi görünüyor..
Türkiye'nin en büyük medya patronunun dünya tarihine geçmiş bir gangster, cani ve katile benzetilmesi, gerçekten Doğan açısından amacını aşmış bir açıklama kabul edilebilir. Ama bence, benzetme en çok, Başbakan'ın kendisini rahatsız etmeli.
Çünkü Al Capone Amerika'da "Zengin biri" diye tanınmaz.. Cani, katil, soyguncu bir gangsterler kralı olarak bilinir. Vergi suçundan içeri alınmadı. Onlarca kişiyi öldürten, tarihin en büyük soygunlarını yaptıran, haraçlarını toplayan Al Capone'u, Amerikan polis ve hukuk sistemi bir türlü yakalayamamış ve içeri atamamıştı. Sonunda vergi memurları bir açığını yakaladılar. Capone vergi bahanesiyle içeri atıldı ve orada güya çıkan bir hapishane kavgasında linç, ya da resmen infaz edildi.
Amerika, Al Capone'u, yok etmek, ortadan kaldırmak için vergiyi kullandı..
Şimdi Başbakan'ın danışmanları söylesin bakalım, bu benzetme kimi yaralar?..