Bize pek fazla yansımayan üç yabancı ölüm haberiydi..
"Mary Travers öldü" başlığı dikkatimi bile çekmemişti, International Tribune'da.. Yazıyı okuyunca, aslında ne kadar da üzülmem gerektiğini gördüm.
Mary Travers hiçbir şey ifade etmiyordu ama.. Ama o Mary, meğer Peter, Paul and Mary'nin Mary'siymiş.. Gençliğimiz ve aşklarımızın şarkıcısıydı onlar..
Blowing in the Wind.. If I had a Hammer.. Where have all the Flowrs gone.. Lemon Tree.. Don't Think Twice it is Allright.
60'ların protest, beatnik, hippi gençliğinin nerdeyse temsilcisi folk şarkıcılarıydılar onlar.. Bütün albümleri var bende, ama 33'lük plaklar çalmıyor artık.. İlk yurt dışına çıkışımda CD'lerini toplayacağım.. Jack Kramer de ölmüş.. Gene ayni yıllar.. Gazeteciliğe başladığım günler.. Dünya Spor Haberlerini yazmak benim işimdi..
Jack Kramer tenis sirkini o sayede duydum.. Profesyonel tenis pek bilinmezdi dünyada.. Tüm ünlüler amatörlerdi.
Bu işten para kazananlar, ne kadar büyük tenisçi olurlarsa olsunlar, yaptıklarını şov gibi karşılardı dünya.. Para için oynuyorlar ya.. Başta Pancho Gonzales, en büyük profesyonellerin organizatörü de Jack Kramer'di.
O ve anlaşmalı ekibine "Kramer Sirki" denmesi bundandı. Kramer, Forrest Hills'i iki, Wimbledon'u bir kez kazanmış, sonra da kendisi de profesyonel dünya şampiyonu olmuş, aktif sporu bırakınca da dünyayı dolaşan bu sirki kurmuştu.
1968'de bütün amatör turnuvalar profesyonellere açılınca (Turnuvalara Open/ Açık denmesi bu yüzdendir.) Kramer Sirki de anlamını yitirdi.
Üçüncü kaybımız William Safire.. Onu da hemen ayni yıllarda tanıdım, ama o ölene kadar mesleğini sürdürdü. Gazeteci/ Yazardı.. Amerika'nın en önemli kalemlerindendi. Ben onun haftalık "Language/ Dil" konulu yazılarının tiryakisiydim. Yolum Amerika'ya düşerse, bu yazılarını kitaplaştırmış mı, soruşturacağım..
Dilde yeni kullanılan sözcük ve deyimleri, orijinal köklerinden başlayarak yorumlardı.. Hayır.. Şiar (Yalçın) ve Hakkı (Devrim) Ağabeyler gibi bir sözlüksel ve gramatiksel açıklama değildi onun yazıları.. Doğru ve yanlış kullanımları yorumlarken araya ustaca günlük görüşlerini de yerleştirirdi. Vakit bulduğumda size bir yazısını çevirip sunacağım ki, tanıyasınız.