Tatil günlerinde okuduklarım sadece.. RTÜK falanca televizyona uyarı cezası vermiş. Çünkü Didem Erol bir sohbet programında "Artık erkekler de uyandı kardeşim. Diyorlar ki, 'Süt bedava ise, ineği niye satın alalım.' Ara sıra durmalıyız" demiş.. Vay efendim bu sözler milli, manevi değerlere aykırıymış..
RTÜK, filanca televizyona uyarı cezası vermiş.. Çünkü bir magazin programını Pelin Sueda bir şelale önünde bikini ile sunmuş.. Bu milli ve manevi değerlere aykırıymış.. Hatta bir RTÜK üyesi "Bu sunuş şekli röntgencilik duyusunun reyting için kullanılmasıdır" diye not yazmış.. Bikini ve röntgencilik.. Yahu tüm Akdeniz ve Ege plajları, ne bikinisi, topless tangalarla dolu.. Çoluk çocuk, etrafta oynuyor.. Dönüp bakan yok.. Röntgen cinsellik içeren bir şeyi gizlice gözlemek.. Plajdaki yüzlerce bikiniye bakmak röntgencilik mi olur?.. Olur diyen kendini doktora göstermeli..
RTÜK fişmekanca televizyona uyarı cezası vermiş. Love, Sex ve Magic adlı klipte Ciara ve Justine Timberlake'in görüntüleri müstehcenmiş..
Yahu pes.. Ben televizyon seyretmem. Haber üzerine merak ettim. İnternet kaynıyor. RTÜK sansürü, şarkıyı patlatmış.. Bu görüntüleri müstehcen bulanları da adli tıbba sevk etmek lazım.. Ya da tam teşekküllü bir hastaneden heyet raporu falan alsınlar, bakalım temyiz kudretleri var mı?.
Arada "Vay öpüşme uzadı.. Vay burada sevişme sahnesi var" diye dizilere yığınla ceza daha..
Yahu burası Suudi Arabistan mı?.
Yahu bu RTÜK üyeleri belli çevrelerden cımbızla mı seçilip getirildiler?..
Biri de çıksın, şu "Milli, manevi değerler" in tarifini yapsın. Anayasamız açık. Kanunsuz suç ve ceza olmaz. Yani suçun çok net, çok açık tarif edilmesi gerek.. Nereye çeksen oraya gidecek, "Milli, manevi değerler" suç tarifi olur mu?.. Hele de "Milli" diyenlere "Faşist", "Manevi" diyenlere "Mürteci" dendiği günümüzde, nedir bu sözlerin anlamı?.. Nerde başlar, nerde biter, bilen var mı?. O zaman böyle herkesin kafasına göre lastik gibi uzattığı bir suç alanı olur mu?.
Ben bu kanalların yerinde olsam, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gider, bu RTÜK kafasını üye olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği ülkelerine takdim ederim.
Şimdi kadın ve cinsellik konusunda tam bir Vahabi sansürü uygulayan RTÜK'ün, ülkede kıyametler koparan bir konudaki sessizliğine, görmeden gelmesi, görevini resmen, alenen, fiilen kötüye kullanmasına, yani suç işlemesine bakar mısınız?..
Ekranlarda bir reklam rezilliği, iğrençliği, utanmazlığı fütursuzca devam ediyor.. İnsanlar reklam arasında program izliyorlar fiilen..
Geçen gün Acun'un programı, kutudan kaç paranın çıkacağını göstereceği son iki dakikalık görüntü öncesi 17 dakika reklam arası verdi.. Yazıyla "On yedi" dakika.. Millet merak ediyor ya.. Millet eşek ya, bekler nasılsa 17 dakika, gecenin yarısı.. Bizde maç izleyen arkadaşım Emil'in kızı minik Yasemin'in yatması lazım o saatte. Kutuyu görmeden uyuyamayacak. Acun'a telefon ettim.. Sonucu öğrendim. Emil kızına telefon etti. Yasemin yatağa gidebildi..
NTV'de haber alt yazıları reklamlar sırasında kalkıyor.. Yarısını okuduğum bir haberin devamı için abartmıyorum, yarım saat ekran başında kaldım. Her reklamdan sonra baştan başlıyorlar.. Haberler bir tur atmadan yeni reklam kuşağı başlıyor.. Bu da haber televizyonu..
Ya maçlar.. En rezili, en utanç verici olanı o..
atv, milli maç üzerine 62 reklam bindirdi.. Maç boyu topun oyunda kaldığı süre 54 dakika.. Yani her dakka, her an ekran bölünmüş, canlı maç görüntüsü üzerine reklam binmiş.. Binen reklamların yarısı da, atv'nin kendi reklamı.. Yani benim kanalım, kendi yayınının içine tükürüyor, üzerine kendi reklamını koyarak..
Düşünebiliyor musunuz?.. Benim köşenin dörtte biri üzerinde bir bant "Yarın öyle müthiş şeyler yazacağım ki bayılacaksınız" diyorum.. Ama bu bant bugünkü yazıları örttüğü için okuyamıyor, öfke ile sayfayı çeviriyorsunuz.. Kanalın amacı maç yayınlamak değil, reklamlara fon koymak nerdeyse..
Peki D-Smart farklı mı?. Doğan gurubu bize saldırıyor kitle halinde.. Onların kanalı üstelik paralı.. Hem de iki defa paralı.. Milleti kandırıp çifte tarife almışlar. Buna rağmen canlı yayınlar reklam dolu.. Yani alenen soygun.. Efendim ekran küçülüyor, görüntü bozulmuyormuş.. Popomun kenarı.. Ya gözlerimiz ne oluyor?.. İkide birde büyüyüp küçülen ekran, küçülen ekranda futbolcular karınca boyuna inerken ekranın solunda ve altında ortaya çıkan alakasız yazılar ve görüntüler insanda konsantrasyon bırakır mı?.. Kendinizi maça verebilir misiniz?.
Al birini, vur ötekine..
Bu görüntü kirliğini kim önleyecek?.. Vatandaşın fiziksel ve ruhsal sağlığını kim koruyacak?..
Bikiniden huylanan, sliüet şeklindeki görüntülerden tahrik olan, öpüşme uzarsa milli ve manevi değerlerin yerle bir olduğunu düşünen RTÜK üyeleri..
Ama korumuyorlar.. Reklam süreleri üzerine bizzat RTÜK'ün aldığı kararlarla alenen, resmen alay edilirken, RTÜK'ün CHP tarafından seçilen üyelerinin bile gıkı çıkmıyor..
Neden?..
Çünkü halkı çıldırtan, yayıncılığı katleden o utanç reklamlarından gelen her kuruşun yüzde 5'i RTÜK'e gidiyor.. "Yok efendim, hazineye gidiyormuş." Külahıma anlatın. RTÜK'ün maaşları, harcırahları, ödenekleri nerden geliyor.. Hazine'den.. "Sen babama bol ver, babam benim harçlığımı arttırsın.."
RTÜK, canlı yayınlar üzerine reklam alınmasını yasaklamalı.. İstisna yok.. İstisna koydun mu, istismar ediyorlar.
Yayın araları limitine mutlak uyulmalı.. 6 dakika ise, 6 dakika.. Ad değiştirip,
"Reklam, 1 reklam, tanıtıcı reklam, kanal tanıtım reklamı" diye süre uzatılmamalı.. Ne koyarsan koy bilmem.. Film mi, program mı, haber mi?.."Ara" dedin mi, en geç altı dakika sonra yayına döneceksin. Dönmezsen, reklam saniyen kaç para ise, uzattığın sürenin iki misli ceza ödeyeceksin... Hadi uzatsınlar bakalım..
Bunu sağlayabiliyor mu RTÜK..
Sıkıyor mu?.. İşine geliyor mu?.
Görelim bakalım..
Paraya gelince tıs.. Sonra halkın ahlak hocası kesilip, sansür kararları al. Millete "Ülke nereye gidiyor" sorularını dehşet içinde sordur..
Bu mudur?.
Ne yazık ki, bugünkü görüntü budur!..