TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi başkanlığından bir dostum gitti, bir başka dostum geldi..
Meclis çatısı altında, hele de AKP'de arkadaşım, dostum, tanıdığım gerçekten iki elin parmaklarını geçmez..
Köksal Toptan ve M. Ali Şahin bu ender dostlar içindeydiler..
Toptan, gerçekten gurur duyacak bir başkanlık yaptı. Demokrasilerde Meclis Başkanlığı nedir, nasıl yapılır, gösterdi. Ona teşekkürler ve yeni hayatında başarılar dilerim.. Şimdi sade bir milletvekili olarak çok sevdiği Galatasaray'ı biraz daha yakından izleme şansına sahip olacak.
M.Ali Şahin'le dostluğum Başbakan Yardımcısı ve Spor Bakanıyken başladı. Dünyanın en kolay diyalog kurulacak, sonra da tatlı tatlı sohbet edilecek adamlarından biri olduğunu gördüm.. O yıllarda çok ağır eleştirimlerim de oldu. Tıpkı Adalet Bakanlığı sırasında eleştirdiğim gibi.. Ama bu eleştiriler aramızdaki dostluğa halel getirmek şöyle dursun, tersine pekiştirdi. Hoşgörüsü, benim dostluktan anladığım ve beklediğim şeydi, çünkü.
Kendisiyle uzun sohbetlerimiz oldu. İnançlarına siyaseti karıştırdığını görmedim. Samimi bir Atatürkçü olduğunu biliyorum.
Adalet Bakanıyken bir sabah bizim ünlü Salomanje kahvaltısına katıldı. Bizim gurupta AKP'li, oyunu AKP'ye veren tek kişi yoktur.. Ama hepsi tatlı sohbeti ve şirin şakaları ile masayı ele geçiren Şahin'e bayıldılar.. Çok sevdiler.. "Ne olur gene gelin" dediler..
Bakarsınız bu kış meclisimize, Meclis Başkanı olarak katılır.. Öylesine mütevazı bir dosttur.
Şahin'in Meclis Başkanlığında Köksal Toptan geleneğini devam ettireceğine güvenim tam..
Başarılar, Sevgili Dostum!..