Başlığa bakıp, Barlas'la tartışmama takılıp kaldığımı sanmayın. Bu defa başka bir şeyden söz edeceğim. Konumuzla çok ilgili ama başka..
Dün satır aralarında söz etmiştim. Kaliforniya'da toplanan Dünya Yapay Zeka (Artificial Intelligence/ A.I.) kongresinden.. Böyle haber ve yazıları bizim medyada bulmanız giderek zorlaşıyor..
Pek çok şeyi okumanız giderek zorlaşıyor.. Mesela geçen hafta Roma'da Dünya Yüzme Şampiyonası vardı. Harika yarışlar yapıldı. Harika öyküler ortaya çıktı. Televizyonda izlerken doyamadım. Ertesi sabah New York Times'ın Avrupa baskısı Herald Tribune'u zor bekledim, o enfes öyküleri okumak için..
Bir Eric Chanteu vardı mesela.. Lance Armstrong gibi kanseri yenip spora dönen ve Dünya Şampiyonası'ndan iki gümüş bir altın madalya çıkaran efsane adam.. Adını bile duymadınız. Çünkü Eric Chanteu'yu yazmak, zor..
Bir defa yüzme sporunu öğreneceksiniz, yıllarınızı verip.. İkincisi zahmetli.. Dünyayı izleyeceksiniz devamlı.. Üçüncüsü masraflı.. Roma'ya adam yollayacaksınız yarışları izlemeye..
Oysa oturduğunuz yerden "Galatasaray Ronaldinho'yu transfer ediyor" diye ölçüsüz sallamak, çok kolay, çok masrafsız ve bu palavranın hesabını soran yok. Hatta Ertuğrul Özkök gibi bir genel yayın müdürü spor yazarlarına ders veriyor. "Böyle sallayın. Okur gazeteye bakınca coşmak ister.."
Şimdi bu A.I. kongresinde "Robotlar insanın yerini alabilecek mi, ne zaman" sorusu tartışılmış..
Bugün robotlar çok şey yapıyorlar. Dün örnek verdim.. Kapıyı açıp içeri giriyor ve kendisini şarj edecek elektrik kaynağını bulup bağlanabiliyor.
Bilgisayar virüsleri, her yere sızıp milyonlarca aleti kullanılmaz hale getirebiliyorlar. Savaş silahlarını yönetebiliyorlar. Telefonda müşterilerle sohbet edebiliyorlar. Gelişen tıbbi sistemler içinde hastalık mikroplarını, hasta hücreleri arayıp bulabiliyor ve vücudun geri kalan yerlerine zarar vermeden doğrudan onlarla savaşabiliyorlar.
Mikroskopik olanlardan devasa boyutlara ulaşanlar dahil, çeşit çeşit robotlar, giderek insanın yerini almaya, insan davranışlarını kopya etmeye başlıyorlar.
Bu bir yandan, pek çok işin insanlardan robotlara kaymasına yol açıp işsizliğe yol açarken, öte yandan, çok daha tehlikeli sonuçlara ne kadar yakın olduğumuz sorularını da ortaya atıyorlar..
Robotlar, otomatik olarak öldürmeye hazırlar mı?.
Ya da yakında bu düzeye gelecekler mi?. Yapay zeka gelişirse, caniler ve çeteler bunu nasıl kullanır?.
İnsan sesini bire bir taklit eden sistemler kötü niyetlilerin elinde nasıl bir silaha dönüşür?.
3G denen akıllı telefonların sakladığı kişisel bilgileri ele geçirecek caniler, bunlardan nasıl yararlanır?.. Düşüncesi bile insanın kanını donduruyor değil mi?.
Peki, araba kullanan, sekreterlik yapan, ev işlerini gören robotlar, kaç milyon insanı işsiz bırakır?.
1965 yılında toplanan kongrede bazı bilim adamları "İnsanlar, insandan zeki makineler icad edecekler ve bu makineler insanlığı yok edecek" demişlerdi. Karşı çıkanlar ise akıllı makinelerin hayatı uzatacağı ve refah düzeyini yükselteceği tezini savunmuşlardı.
Son kongrede gelişmeler genelde ikinci tez üzerinde yoğunlaştı. Kongreye sunulan bir ses temelli sistem hastalara, belirtileri ayrıntılı olarak sorabiliyor ve duygusal tepkiler gösteriyor. Bir anne, sistemle konuşurken küçük kızının ishal olduğunu söyleyince, makine "Vah vah, bunu duyduğuma çok üzüldüm" diye cevap veriyor, mesela.. Doktorlar, insancıl duyguları yansıtan makineler yapılmasının harikulade olduğu görüşündeler..
Ama, kongre sonunda ortaya çıkan sonuç şu?..
İnsanın yerini alacak, dünyayı ele geçirip yönetebilecek yapay zeka konusunda evrimin henüz hamam böcekleri aşamasındayız..
Yani dostlarım..
3G kapıyı açıp içeri girebilecek.. Odamdaki prizi bulup kendi kendisini şarj edebilecek.. Ama masama oturup benim yazımı yazamayacak..
Onu ben yazmaya devam edeceğim..
(Yazıyı New York Times'ın yarım sayfalık haber hikâyesinden yararlanarak hazırladım. Makinenin hasta çocuğa nasıl duygusal yaklaştığını izlemek isterseniz "global.nytimes.com/science" adresini tıklayabilirsiniz.)
(İkinci not... Yazıyı bitirdim, kafamı kaldırdım, karşımdaki NTV ekranında Japonya'da iki robotun bir de luxe restoranın mutfağında en zor yemekleri pişirmeye başladıklarının görüntülü haberi başladı, iyi mi?.)