Kazım Baba'yı hatırladım gene "Böyle bir sahil dünyada yok" derken.. Kaliforniya sahilleri, Los Angeles-San Diego, Los Angeles-San Francisco yolları dillere destandır ya.. 25 yıldır oralarda yaşayan Kazım Baba'yı bir gün Tuzla'dan Kadıköy'e sahil yolundan getirmiştim.. Dalan'ın eseri o harikulade sahil yoluna bitmişti..
Kilometrelerce yeşillik geniş yolla denizin arasında.. Piknik alanları.. Kafeler.. Çocuk bahçeleri, yürüyüş, koşu yolları, aletli spor yerleri.. Halka açık, halkın hizmetinde, bedava..
Pazar günü ayni yolu seçtim gene, sevgili bacım Serpil'in kahvaltısından dönerken.. Konuklarıma "Sizi otoyol gürültüsünden kaçırıp, manzaralı yola götürüyorum" dedim..
Manzaralı yol, scenic root Amerikancası.. Ve Amerika'da oto yol bedavadır, bu manzaralı yollar paralı.. Çünkü manzaralı yol bakım ister.. İki yanını yeşil, çiçekli tutacaksın ve manzaralı yolda yoğun trafik olmamalı ki, gürültü değil keyif olsun.. O zaman keyfin parasını ödeyeceksin.
Konukları bıraktık.. Bahçemde 2 saat dinlenme.. Tekrar döndüm, o güzel sahile.. Bu defa bir konser için..
Hani Ankara'da Üç Tenor Konseri vardı.. Kahrolmuş da gidememiştim.. Hele Ağbim Öcal "NTV naklen verdi, orda seyrettik, muhteşemdi" deyince "Yoo.. Bu konser bu ülkeyi gezmeli" diye kaleme sarılmıştım..
O Üç Tenor işte..
Şimdi benim güzel Türkiye'me bakar mısınız?..
Maltepe Belediyesi bir senfoni orkestrası kurmuş.. Belediye Senfoni Orkestrası.. Bu orkestra açılış konserini Maltepe halkına veriyor, bu eşsiz sahilin kenarına sahne kurulmuş, harika bir açık hava alanı yaratılmış..
Orkestranın ilk konserine de, bu üç tenor davet edilmiş..
Şenol Talınlı, Ayhan Uştuk ve Aykut Çınar!.. Şef Naci Özgüç..
Fevkalade şık bir program hazırlamışlar Maltepe Senfoni Açılış Konseri için.. Üç sayfası üç tenoru, bir sayfası şefi tanıtıyor. Bir sayfası kapak, bir sayfası da programa ayrılmış. Ayrıntılı yazıyorum, bir ayrıntının altını çizmek için..
6 sayfa programda, bu orkestrayı kuran Belediye Başkanının geçiniz resmini, bir sunum yazısını, adı bile yok..
Yahu kimdir bu kahraman..
Tanıttılar.. Yanımda oturuyormuş, sessiz sedasız.. Tevazuya bakar mısınız?.
Ben sordum, anlattı.. Prof. Dr. Mustafa Zengin.. Kalp Damar cerrahisinin önde gelen isimlerinden.. Bir yandan hayat kurtarıyor, bir yandan öğrenci yetiştiriyor.. Ama yürekten Maltepeli.. Sonunda "Maltepe'me hizmet etmeliyim" deyip siyasete giriyor ve girdiği ilk seçimde de kazanıyor..
Bir Kültür Merkezi için kolları sıvamış, bitirmiş.. Biterken de bu orkestrayı kurmuş, kış boyu Maltepe halkına sanatı götürmek için..
Konser, böyle bir açılış gecesinde, dünyanın bence en güzel açılış müziği ile başladı.. Bizet'nin Carmen üvertürüyle..
Sonra tenorlar birer birer gelmeye başladılar.. En güzel klasik şarkıları, Anadolu esintileri, Egeden, Karadeniz'e, Azerbaycan'a ezgilerimiz izledi.. Tüm seyircinin katıldığı Radetzky Marşından sonra, Granada, O Sole Mio ve Nessun Dorma'lı final geldi..
O Sole Mio'nun B. Hoinic tarafından yapılan düzenlemesine bayıldım.. Üç Tenor'un şakalaşarak kanon yaptıkları bölümler nasıl şendi..
Nessun Dorma'nın finalinde "Vincero/ Zafer" diye yumruklar havaya kalkarken, bütün sahil de ayağa fırladı..
Ve de ayni anda havai fişekler, "Zafer"i tüm Maltepe'ye duyurdu.. Muhteşem bir konser, unutulmaz bir gece, bitmez tükenmez alkışlar, birbiri ardına gelen bislerle sona erdiğinde, müziğe, heyecana ve coşkuya doymuş tek kişi yoktu etrafımda..
Yazın en güzel gecesini sundular bize harika tenorlar, Şenol, Ayhan ve Aykut!..
Yazın en harika sürprizini sundu bize, Prof. Dr. Mustafa Zengin ve şef Naci Özgüç, bu orkestra ile..
Hepsine teşekkür.. Teşekkür.. Teşekkür!..