Türkiye'de bazı kişi ve çevrelerin iki hedefi var.. Atatürk ve Ordu!.. Çünkü Atatürk'ün arkasında dimdik duran siviller ve Atatürk'ün ordusu, laik cumhuriyet düşmanlarının çirkin emelleri önünde büyük engel.. Bu engeli aşmak için Atatürk'ü ve Orduyu yıpratmak gerek..
Hemen her gün bu yönde bir şeyler yapıyorlar.. Onların çirkin emellerine alet olmamak için genelde susmayı ve güvendiğim yargının kararlarını bekliyorum, biliyorsunuz..
Son olaylara karşı tutumum da ayni..
Ordu içinde demokrasiyi devirmek isteyen bir gurup varsa, gereken yapılır. Hiç şüphem yok.
Yoksa.. O zaman bu korkunç komployu hazırlayanlar için gereken yapılır mı?. İşte orda şüphem var..
Çünkü..
Belge denen şey, İstanbul Savcılığının dosyalarında bulunması gereken gizli bir kayıt.. Bu devletin gizli kaydı bir gazeteye nasıl sızar, bunu arayan soran yok. Arayıp soracağını, devlete güveni sarsan bu bozgunun hesabını soracağını söyleyen tek kişi çıkmadı bugüne dek..
Üstelik ilk değil.. Polis ve savcılık gizli dosyaları Allahın günü gazetelere sızıyor. Devlet süzgeçe döndürüldü, ne Başbakan, ne İçişleri Bakanı, ne Adalet Bakanı "Gık" demiyor..
Uğur Dündar'ın eşi ile ilgili polis dosyalarını kimin sızdırdığı hani belirlenecekti. Hani bakan söz vermişti?..
Ne oldu?..
Orduda demokrasiye göz koymuş subaylar varsa bu facia da, kamu kurumlarında Orduyu yıpratmak için tezgâhlanmış kurumlar varsa, bu doğal mı peki?..