Tepedeki yazımı yazarken önümde evden getirdiğim Sabah var.. Dediklerime örnek olsun diye sanki özel yapmışız..
Bu mudur çıkartmak istediğimiz Sabah!..
Başbakan'la baş medya patronu arasındaki Kayıkçı kavgasından bize ne?. Bizim bu kavgada ne işimiz var..
"Hilton medyasına Baykal teşhisi" manşeti, insana "Bu gazeteyi alıp okuyayım" heyecanı verir mi, bayide asılı gördüğünde..
"İki yıl öncenin olayı nerden çıktı, şimdi" dedim, gazeteyi Etiler'deki evimin kapısından alınca.. Oysa harika bir manşet haberi var, dipte tek sütunda kaybolmuş. "21 ABD askeri intihar etti." Alt başlık "Irak'ta Amerikan askerleri arasında intihar vakaları gittikçe artıyor. 57'nci Hava Birliği'nde 21 asker toplu şekilde intihar etti.." Bundan daha bomba haber olur mu?. Böyle bir haber, bir yazı işleri müdürünün hayatında kaç defa gerçekleşir?.
Sonra gerçeklerle karşılaştım.
İçerde.. Umur Talu'nun enfes, kesilip her gazete duvarına yapıştırılacak yazısından anlıyorsunuz ki, Sabah'ın manşeti, Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru'nun bir gün önceki makalesinden alınmadır.
Bu mudur?. "Sabah, Yeni Şafak'tan mı yönetiliyor. Yazı İşleri Müdürü Fehmi Koru mu" demez mi okuyan? Bize böyle saldıranlara en büyük kozu kendi ellerimizle vermiyor muyuz?.
Biz niye kendi gazetemizi çıkarmıyor da, onun bunun kavgasında, ona buna endekslenebilecek, bakanın artık midesini bulandıran baş sayfalar yapıyoruz?.
Haa.. Bomba haber mi?..
İçerde çok ama çok çirkin bir başlık koymuşuz.. "21 Coni intihar etti." Yani böyle bir başlık hangi kafadan çıkabilir?.
Sonra biri çirkinliği fark etmiş olmalı ki, "21 ABD askeri intihar etti" diye düzelmiş son baskılarda..
Haberi okuyorsunuz. O da değil aslında.. Meğer dünyayı sarsacak, tüm haber televizyonlarına "Son Dakika" diye girecek haber, aslında Ahmedinecad'ın Fars Haber Ajansı'nın bir iddiası.. O zaman öyle ver.. "İran iddiası" diye.. İnanıyorsan, hakkını ver o zaman, manşete çık..
"İyi" gazete yapmak zorundayız..