MAKSADINI anlatmaya çalışmak, fıkranın esprisini izah etmek gibi gelir bana.. Sen yazarsın, anlayan anlar.. Anlayamamışsa, ya sen eksik yazmışsındır, ya anlayanda bir şey vardır.. Öyle düşünürüm..
Şimdi Fazıl'la gündeme geldi ya "Gitmek" lafı.. Yeri düştükçe sözü ona getiriyorum ya..
Eleştiriler geliyor sağdan soldan.. En başta da kendilerine yanıt vereyim diye ölen Hıncal Takıntılılardan..
"Yürü, defol git.. Ben kalıp aslanlar gibi savaşacağım.."
Ben korkak..Onlar vatan kurtaran Şaban!.. Sevsinler..
Şeytan diyor ki, kalk git, bilgisayarlarını kafalarına geçir..
Şimdi, sırf onlar için açıklıyorum, ne demek istediğimi..
Böyle yazmak, gelip seni dövmek istediğim anlamına gelmez. Sana saldırmayı düşündüğümü de söylemez..
Bu, senin ne kadar saçma sapan şeyler yazdığını ifade şekillerinden biridir.
"Gel de gitme" diyip, ardından bu ülkedeki yaygın, her geçen gün daha da yayılan çarpıklığı örnek veriyorsam eğer, bu "Giderim ha" tehdidi değil, bu ülkeyi nasıl yaşanmaz hale getirdiğimizin en çarpıcı, en sivri dille ifadesidir.
"Ben kalır savaşırım" diyen kişinin bu güne dek tek satırla katılmadığı, yıllardır ısrarla ve sabırla sürdürdüğüm bir savaşın en vurucu, en ses getiren hamlelerinden biridir aslında..
Nitekim "Gel de gitme" başlıklı trafik yazıma yüzlerce email geldi, kendi başlarına gelenleri anlatan.. Başka ülkelerden örnekler veren..
Dank etti mi kafanıza?..
Lafı gelmişken..
Fazıl da "Giderim" derken, bunu anlatıyordu aslında.. Derinliği anlamadılar.. Yüzeyden bilgiçlik tasladılar..
Efendim "Giderim" dediği ülke İsviçre nasıl faşistmiş falan filan..
Bana ne?.. Fazıl'a ne?..
Göz görmeyince gönül katlanır.. Bu bir.. İkincisi.. Yaşadığım ülke benim ülkem değilse, onun çarpıklıkları beni rahatsız eder mi?.
Suudi Arabistan'da ya da İran'da yaşamak zorunda kalsam, ora kadınlarının hallerinden ora şeriat hukukundan bana ne? Acemler, Araplar düşünsün.
Beni Türk insanı, Türk kadını düşündürür.
O kadar basit!..