FİLM de tartışılacak mutlak, ama final, hukuk fakültelerinde konuşulmalı en azından..
Zaten gelen haberlere bakılırsa filmi yapanlar da tartışmışlar. Orijinal final sonradan değiştirilip, bugünkü haliyle piyasaya sunulmuş. Değişikliği yapımcılar istediğine göre, izlediğimiz final gişeyi arttıracak türden..
Yani?..
Daha filmden söz etmeden, finale girdik bile..
Film İçimdeki Yabancı.. The Brave One.. İngilizce adı, "Cesur" demek. Sıradan bir isi. Oysa bizimkileri n koydukları İçimdeki Yabancı, çok daha anlamlı.. Filme de cuk oturuyor.
Jodie Foster, dünya mutlusu bir radyocu. Yaşadığı kent New York'a aşık. Onu tatlı tatlı anlatan programlar yapıyor.. Bir yandan da, mutluluğun doruklarında yaşadığı sevgilisi ile evlenmeye hazırlanıyor..
Tam bu sırada işte, New York, New Yorkluğunu gösteriyor. Üç gaspçı ve çapulcu, sevgilileri Central Park'ın tenha bir köşesinde sıkıştırıyorlar. Öyle bir dövüyorlar ki, Jodie komaya giriyor, sevgilisi ölüyor.
Haftalar sonra evine dönebilen Jodie artık başka birisidir. New York'tan ve hayattan korkan.. Polisin kendisini koruyamayacağını anlayınca, bir silah alıyor.. Kullanmaya başlıyor. İlk ikisinde kendisini korumak için.. Üçüncü de, sevgili kentini bir pislikten temizleme güdüsü öne çıkıyor. Dördüncü, beşinci, altıncı da intikam!..
Jodie gerçekten Oscarlık oynuyor giderek içindeki yabancıya dönüşmesini..
Peki ama hukuk!..
Herkes kendi hukukunu kendi yapmaya kalkarsa..
Kalkabilir mi?..
Kalkmalı mı?..
Ya o final kabul edilebilir mi?.
İçimdeki Yabancı, sezon başının en güzel filmi şimdilik.. Bir defa görün.. Ondan sonra da tartışın.. Önce kendinizle tabii..
Bir sahneyi de kaçırmayın..
Jodie'nin paramparça olmuş vücudunu ameliyat masasında doktorlar toparlamaya çalışırken, baygın kadın, erkeği ile sevişmesini hayalliyor.. Enfes bir paralel çekimle şiddet ve sevişme!..