HANIMEFENDİ.. Araba kullanırken cep telefonu ile konuşmak yasak. Belli, yasaklar umurunuzda değil.. Hem de İstanbul'un en işlek kavşaklarından birine arabayı tek elle sürerek ve önünüze bakmadan girdiniz..
Çünkü baksanız, gideceğiniz yönün dolu olduğunu ve kıpırdamadığını görür, beklerdiniz. Aldırmadınız, iki metre daha sürüp durmak zorunda kaldınız. İleri gidemiyordunuz, mümkün değildi.
İki metre geride dursanız, uygar insan olurdunuz. Siz Levent Caddesi'nden gelen trafiğin önünü kestiniz, zerre umursamadan.. Çıkamayacağın kavşağa girmek, en ağır trafik suçudur, aldırmadan..
Ben orada, iki yeşili boş bekledim, gideceğim yön de bomboşken. Benimle birlikte onlarca araba da bekledi.. Siz fütursuz, pervasız, telefonla konuşmanıza devam ettiniz, bir kavşakta trafiği düğüm, onlarca arabayı yolundan ettiğiniz için zerre utanmadan..
İstanbul sizin gibiler yüzünden bu halde.. Yoksa, yolları az, ya da arabaları fazla olduğu için değil..
Ne kurallara, ne başkalarına saygısı olmayan bir sürücüler güruhuyuz biz..
Size çıldıran, ama ayni şeyi kendi de yapan benim şoförüm Ercan dahil!..
Siz de kim bilir kaç kez, gidemeyeceği halde durup, sizin de yolunuzu keserken telefonla konuşmaya devam eden saygısızlara sövmüşsünüzdür.