Önce Cüneyt Ağabey telefon etti, bana ve Yasemin'e, aylar önce.. 7 Mayıs gecesini kapattığını söyledi.. O tarihte mutlak İstanbul'da olacaktım.. Ve de o gece başka hiçbir sözüm olmayacaktı..
Sonra fiskoslar hissetmeye başladım etrafta.. Bir şeyler dönüyordu.. Kulağıma kar suyu kaçtı ki, bana bir sürpriz hazırlıyorlar.. 7 Mayıs yaklaşırken, fiskoslarla birlikte, hareket de arttı.. Aile İstanbul'a taşınmaya başladı. Öcal Ağabeyim, Özay İzmir'den, Serpiller, Kemaller Ankara'dan geldiler..
Bir gün evvel Ahmet Kurtaran telefon etti..
"Yarın akşam şık ol.. Kaçta nerde olacağını Öcal Ağbi biliyor.."
Ünal biraz daha kopya verdi..
"Şıkı mıkı boşver Hıncal Ağbi.. Smokin giy sen.."
Görünüşe göre, bir kız buldular, beni evlendirecekler.. Çünkü fiskosun içinde Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da var..
***
Ve pazartesi akşamı, eski Kandilli Lisesi, daha eski Adile Sultan Sarayı, şimdi de Sakıp Sabancı'nın katkıları ile İstanbul'a kazandırılan bir kültür ve turizm merkezine dönüşen rüya ülkesine geldik.. Muhteşem bir manzaraya bakan, muhteşem bir bahçe içindeki muhteşem salon.. Bu ortama Borsa yakışırdı tabii.. Rasim yüklenmiş işi.. Girişte restoran.. Yukarda özel geceler için salonlar.. Biz yukardayız.. Sevgili Ferruh ve Filiz'in hem de nasıl bir zevkle süslediği salonda.. Ve o salonda kimler yok ki..
Dünyanın bir ucundan koşup gelen dostlar dahil.. Almanya'dan.. Hollanda'dan.. Amerika'dan.. Yıllardır görmediklerim, ama unutamadıklarım var.. Kime sarılacağımı, kimi öpeceğimi şaşırdım.. Bir duygu seli sardı ki.. Meğer o hikâye.. Esas her şey içerde yemeğe geçilince başlıyormuş..
20 şarkı, 20 anı diye yapmışlar programı..
Modern Folk'la, benim çocuklarla başlayarak.. Sonrası..
Ömür Göksel.. AliAysun.. Ayşegül Aldinç.. Ferhat Göçer.. Timur Selçuk.. Coşkun Demir.. Emel Sayın.. Nükhet Duru..
..Ve anılar.. Tabii ağabeyim Öcal'dan başlayarak.. Tekin Özertem, Erkan Özerman, Doruk Pamir, Cihan Ünal, Fatih Orbay, Fethi Gogen, Deniz Adanalı, Can Gürzap, Haşmet Babaoğlu, M. Ali Birand, Sunay Akın, Fatih Terim ve Mustafa Denizli.. Tekin Akmansoy ve Halit Kıvanç..
***
Gözyaşlarımı tutamadığım anlar oldu, gülmekten katıldıklarımın yanında.. Öyle bir duygu selinin içine yuvarlandım ki..
En sonunda mikrofonu bana verdiler..
Gel de konuş.. Dünya üzerindeki hiçbir dilin, hiçbir sözcüğü mümkün değil ifade edemez hissettiklerimi.. Sustum bir süre.. Herkes de susmuş beni bekliyor.. Hani sinek uçsa derler, öylesi..
Tam 6 saattir, akşam sekizden gece yarısı ikiye kadar bu selin içinde benimle dalgalanmış yüzlerce dostumun, o sessizlikle ne demek istediğimi anladıklarını okuyorum gözlerinden..
Güç bela bir cümle edebildim sonunda..
"İnsan hayatında, 'Artık ölsem gam yemem' dedirten anlar vardır.. Bu gece tam da öylesiydi işte dostlarım.. Teşekkürler, hepinize.."
***
Sonra öğrendim.. Fikir Sevgili Nihal'den çıkmış.. Ahmet'in eşi.. Bir gece laf benden açılınca "Hep sizin için yaptıklarından söz edersiniz.. Lafı bırakın, gösterin" demiş..
Bu yıl 2007.. Mesleğe başlayışımın 50'nci yılı.. Ahmet demiş ki, "Tamam.. Bossun ellinci yılını kutlarız.."
Cüneyt Ağabey, Ali Kocatepe, Ünal'la organizasyon komitesi oluşturup bu muhteşem geceyi dakika dakika planlamışlar.. Hatta her şey kusursuz olsun diye, bir de sahneye koyucu bularak.. Tüm bu kalabalığın giriş ve çıkışlarını yönetme işini, gene bir sevgili dost, tiyatro adamı, Metin Aslan'a vererek..
***
Hayatımın en kötü yazılarından birini yazdığımın farkındayım.. O ömre bedel geceyi anlatmamın mümkün olmadığını, daha gece başımı yastığa koyup düşünmeye başladığımda hissetmiştim..
O gece anlatılmaz.. Anlatamam.. Shakespeare olsa anlatamaz..
Sadece yaşanır.. İnsan hayatında bir kere yaşanır..
Dostluğun ne yüce duygu olduğunu hissettim o gece..
Sevginin, sevmenin, sevilmenin insan hayatını nasıl zenginleştirdiğini, insanı nasıl Karun yaptığını hissettim..
En büyük servet, dostları insanın.. Gerçek dostları.. Riyasız, hesapsız, pazarlıksız, beklentisiz dostları..
İkinci Mahmut'tan bu yana kimler yaşamış Adile Sultan Sarayı'nda..
İçlerinde en zengini benim..
Ve de en mutlusu..
Bir daha teşekkürler dostlarım.. Bin defa, milyon defa teşekkürler..