Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Elde edilme taktikleri..

Üniversite yıllarında, Mülkiye kantininde kızlara sık sık söylediğim bir laf vardı.. Hangi büyük düşünürün, bilmem.. Belki de bendim, ilk söyleyen..
"Evlilik, avın, avcı peşinde koştuğu av partisidir.."
Laf ikide birde döner dolaşır buna gelir, kızlar kasılırdı, erkek arkadaşlarına.. "Beni elde etmek için nasıl uğraştın?.. Neler yaptın?.."
Görüntü öyleydi gerçekten.. Oğlan kovalar kız kaçardı.. Öğrenci dilinde "Tavlamak" olan eylemi gerçekleştirmek için, delikanlılar nasıl, ama nasıl çırpınırlar, başardılar mı da, muzaffer komutan olurlardı..
Kızı elde etmeyi başaran kahraman!.. Aslan Yürekli Rişar!..
Kıs kıs gülerdim onlara.. Ve derdim ki..
"Dünyada hiçbir erkek bugüne dek gönlünde tavlanmak olmayan bir kızı elde etmeyi başaramamıştır.."
Önce kız oğlanı gözüne kestirir. Sonra bir şekilde dikkatini çeker.. Ondan sonra zavallı delikanlının kızı tavlamak için anasından emdiği süt burnundan gelir..
Tavlanmak isteyen kızı tavlamak için çırpınmak.. Oyunun kuralı bu..
Sonrası.. Yani, kız eğer adamı ciddi ciddi istemişse, evlenme teklif ettirmek.. Kız heyecanla, coşkuyla, sabırsızlıkla bu teklifi beklerken, erkeğin kızara bozara, korku içinde, "Ya kabul etmezse.." diyerek kekeleye kekeleye teklif etmesi..
Bunun için taktik gerek kıza.. Ne taktiği.. Kitabını yazmış bir zamanlar Türk gelini olan (Burhan Belge ile evlenmişti) Zsa Zsa (Siz Jo Jo okuyun) Gabor!..
Jo Jo taktikleri..
Ben Özay yengenin ağbimi bir Ankaraİstanbul yol gecesinde sabaha dek süren Behiye Aksoy şarkıları ile bitirdiğini yazmıştım.. Eksikmiş.. Antalya'da ağbim anlattı..
Ağabeyim keyif gecelerinde rakı içer.. Ve de susuz içer..
Bir bakmış bir gece dostlarla oturmuşlar, Özay susuz rakı içiyor..
"Vay be" demiş içinden.. "Zevklerimiz ayni.."
Özay rakı içmez.. Ağzına koymaz.. Canı çekerse bir kadeh kırmızı şarap hepsi o..
Kız kardeşim Serpil futboldan nefret eder.. Ankara'da bir gün baktım, bizim futbol delisi damatla dış sahalarda bir ikinci küme maçı seyrediyor, ayakta.. Titreyerek.. O zaman flört ediyorlar..
Yüzük takıldı, Serpil'in futbol aşkı bitti..
Aile sırları içinde örnekler veriyorum ki, inanasınız..
Kararı veren kadındır.. Bizi peşine takan, süründüren de o..
Çoktan aklına koyduğu "Evet"i aldığında çılgın gibi sevinen de biz safoş erkekler..
Ah Orhan Seyfi Üstad ah!.. Ah Ali Rifat Bey Ah.. O dünya güzeli şarkınızı, o "Tereddüt"ü yazdığınız kadının sizi dinlerken içinden nasıl kıs kıs güldüğünü düşündünüz, hissettiniz mi hiç?..
Sarahaten, acaba, söylesem darılmaz mı?
Darılmak adeti, bilmem ki çapkının naz mı?
Desem ki: 'Ben, seni...' Yok, dinlemez ki, hiddet eder!
Niçin? Bu sözde ne var? Sanki hiddet etse ne der?
Desem ki: 'Ben, seni pek...' Ya kızar, konuşmazsa?
Derim: 'Bu çektiğim insaf edin, eğer azsa...'
Desem ki: 'Ben, seni pek çok...' Hayır, kızar bilirim,
Tereddüdüm acaba hiddetinden az elim?
Desem ki: 'Ben, seni pek çok...' Sakın gücenme emi,
Sakın gücenme, eğer anladınsa sevdiğimi.
O anladı, merak etmeyin.. Ah biz erkekler, yüz yıllardan beri bir anlasak!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA