Mayıs, Tiyatronun altın ayıdır. Önce Afife.. Bir kez daha yazayım.. Kadının adı Afife Jale.. Ama ödülün adı Afife.. Sadece Afife.. Jalesi yok.. Israrla ve ille de öyle yazıp konuşuyorlar..
İlgileri bu kadar.. Aslında adını bile bilmiyorlar, ama, dedikodusunu yapmaya bayılıyorlar..
Afife'den bir hafta sonra Sadri Alışık Ödülleri geliyor.. Bir hafta içinde tiyatro dünyası iki defa heyecanla toplanıyor.. Tiyatro günler boyu gündemde kalıyor.. Alkışlar, tartışmalar..
Ne mutluydu o gece Çolpan.. Ne mutluydu o gece Kerem.. Sadri'nin, koca Sadri'nin, unutulmaz Sadri'nin anısına kurulan ödül 11'inci seneye gelmiş.. Kendi tiyatrolarının sahnesinde mütevazi bir anma töreni gibi başlamıştı. Pek ses de getirmezdi, hatırlarım. Israrla, sabırla, inatla sürdürdüler, geliştirdiler ve sonunda TİM gibi ülkenin önde gelen salonlarından birinde televizyonda canlı yayınlanır hale getirdiler..
"Bir haftadır bütün heyecanım, bu koltukların dolması içindi" dedi, Çolpan o şirin kısa konuşmasında.. Boş kalan protokol koltuklarına bakarken.. Üzerlerine adları yazılmıştı, ama zahmet edip gelmeyeceklerini haber dahi vermemişlerdi. Bunu hep yapıyorlar.. Saygısızlık, Tiyatronun protokolunda diz boyu.. Demek yanlış yapıyorlar listelerini.. Demek bu insanlık noksanı olanları bir türlü silip atamıyorlar.. Ne hikmetse..
Güzel, şirin, tatlı bir geceydi.. Yer yer serpiştirilmiş, gereksiz, yersiz ve haksızca uzatılmış konuşmalara rağmen..
İlk ödülü vermek için sahneye gelen Üstün Akmen'in Sadri Alışık Ödülleri'ni savunmaya, açıklamaya kalkışması, nasıl bir endişenin, korkunun, kompleksidir, anlamak mümkün değil.. Gölge, birkaç kişinin zerre kulak asılmayan dedikodusundan değil, bunlara cevap verme gereği duyulmasından doğar..
Ödül alanlardan Ali Poyrazoğlu nerdeyse 15 dakika konuştu. Geleneksel teşekkür konuşması falan değil.. Alkış alacağını çok iyi bildiği bir şov.. Zaten finalinde seyirciyi her köşeden ayrı, uzun uzun selamlayıp, alkışları uzatması da bu şovun parçasıydı. Sevgili Ali, oyununu istediğin gibi uzatabilirsin. İsteyen gider.. Ama böylesi ödül törenlerinde sahnede çeyrek saat kalma hakkın yoktur, olamaz.. Her ödül alan senin kadar konuşsa, o gece en az 8 saat sürer, hesapladın mı?. Mesajların bazılarınca (En başta bana göre mesela) doğru olabilir.. Ama yeri mi?. Yerli yersiz, Atatürk dedin mi, Atatürk'ü adeta bir alkış malzemesi yaptın mı, ona hizmet mi edersin, yoksa bu adı ucuzlatmaya çalışanların ekmeğine yağ mı sürersin?.
Kerem ve İpek Tuzcuoğlu'nun sunumları resmi değil samimiydi. Uzatmadıkları için şirindiler.. İpek'in giysisi gerçekten nefisti. Bu yüzden önünde duran ve bu kostümü kapayan tüllü masaya en çok kızanların başında geldik.
Önce Komedi ödülleri verildi.. Özgü Namal nasıl havalara fırladı, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu seçilince.. Kantocu'nun Mert Turak'ın adı çoktan hak ettiği "En İyi Yardımcı Erkek" diye açıklanınca da ben onun yerine fırlamak istedim.. Mert geliyor.. Hızla geliyor..
En Başarılı Komedi Kadın Oyuncusu gene Berna Laçin .. Ödül hakkı.. Dönme Dolap'ta muhteşem.. Ama itirazlara hep katılıyorum.
Berna Yılın En iyi Kadın Oyuncusu.. Niye "Müzikal ve Komedi" diye açılan ve insanları sadece eğlendirmeye yönelik oyunları değerlendiren bu "İkincil" ödülde yarışıyor, açıklaması yok. Dönme Dolap vodvil mi, fars mı?.. Yoksa buram buram Tiyatro mu?. Dönme Dolap, Tepe Taklak ile mi yarışır, İhtiras Tramvayı ile mi?.
Dram, trajedi tiyatro da, komedi değil mi?. Komedi oynadın mı, başa güreşme hakkın yok mu?.. Hep ikinci sınıf ödüllere mi yarışırsın?.. Yılın En Başarılı Erkek Komedi oyuncusu Ali Poyrazoğlu oldu bir kez daha.. Sapına kadar hak ederek.. Ali'nin oyunu gündem yarattı bütün sene..
Tiyatro dalındaki ödüllere gelince.. Burada bir durak..
4 Ödül 12 aday var.. Adayların 8'i Şehir Tiyatrolarından..
Şehir Tiyatrolarının İhtiras Tramvayı her ödülde aday olmuş.. En İyi Erkek, En İyi Kadın, En İyi Yardımcılar hepsi bu oyunda.. Muhteşem bir performans olmalı.. Olmalı da, bir minik sinek var, kadehin içinde yüzen.. Yedi kişilik jüride Engin Uludağ var.. İhtiras Tramvayı'nın yönetmeni..
Bu tür küçük jürilerde insanların birbirlerini etkilemeleri çok kolay olur. Bu yüzden küçük jüriler hep sübjektif kararlar almakla itham edilirler..
Ve en önemlisi.. Bu dört ödüle aday 12 kişi arasında Devlet Tiyatrosu'ndan tek isim yok.. Komediler dahil 8 ödül adayları listesinde Devlet Tiyatrosunun adı yok. Yani jüriye göre Devlet Tiyatrosu sezonu boşa geçirmiş. Halkın paralarını sokağa atmış, derhal soruşturma açılmalı.. Ya da bu jüri, Devlet Tiyatrosundan nefret edenler, onun salonlarına adım atmayanlarla dolu.. Olacak şey mi?. Hatta "Ayıp olmamış mı" biraz?..
Sadri Alışık Kültür Merkezi, artık jürisini, Afife gibi genişletmek zorunda.. Bir de işin içinde en aktif yer alanları seçici yapmamaları gerek..
Bir yanda Alışık Tiyatrosu'nun tüm oyuncularını dedikodu olur diye yarışma dışı bırak. Öte yanda, jürideki bir yönetmenin her oyuncusu, her dalda aday olsun.. Bu nasıl iş peki?.
Yeşim Koçak'ın hakkı bir daha yendi.. Gece Mevsimi'ndeki performansı unutulmazdı. Bu yılın en iyilerinden biriydi Yeşim.. En Başarılı Yardımcı Kadın Nergis Çorakçı oldu. Erkek de Erol Keskin ..
Büyük Ustanın ödülüne çok sevindim. Sanırım kaybeden Selçuk Yöntem de öyle.. Nergis ve Erol, Ali'ye bir teşekkür konuşması dersi verdiler..
En Başarılı Kadın Oyuncu Müge Akyamaç, Erkek Oyuncu da Hüseyin Köroğlu seçildiler.
Adı Tiyatro'ya saygı ile özdeşleşen Muhsin Ertuğrul'un yazısını okuyan Hüseyin Köroğlu, bu saygın ödül gecesine gömlekle gelmişti.. Muhsin Ertuğrul'un o gayet kötü okuduğu yazısının yeri orası mıydı, Ali şov yaptı diye, o da mı heveslenmişti bilemedik. Ama Hüseyin, Ali gibi sempatik de değildi. Buz gibi bir hava estirdi salonda..
Bu teşekkür konuşmaları her ödül töreninde zaptu rapta alınmalı, kişisel şovların, heveslerin önüne geçilmeli..
Sadri Alışık Ödülleri'nin Afife'den öte bir de Sinema bölümü var.
En İyi Yardımcı Kadın Ayşen Gruda seçildi. Hacivat Karagöz'deki başarısından çok, bir Ömür Boyu ödülü falan gibi geldi bana..
En İyi Yardımcı Erkekte jüri popülizm tuzağına düştü bence.. Harika bir tipleme yaratan Yetkin Dikinciler'i onlar da atladılar, ödülü kendini oynayan Cem Yılmaz'a verdiler. Cem de gelip almadı, zaten..
En İyi Kadın Oyuncu da bu defa entel takıldılar, günah çıkarır gibi.. Dillere destan Hümeyra'yı değil, kimsenin görmediği filmdeki Beste Bereket'i seçtiler.
En iyi Erkek Oyuncu'da, tüm ödüllerden bir fazla, dört aday vardı.. Jüri iki birinci seçtiği halde, Çetin Tekindor'a oy vermedi.. Organize İşler'in bence en zayıf kalan oyuncusu Tolga Çetiner' in yanında, gerçekten harika bir Hacivat kompozisyonu çizen Beyazıt Öztürk Altın Sadri'yi kucakladı.
İki büyük usta Ekrem Bora ve Rekin Teksoy'a verilen Onur ödülleri de çok alkışlandı..
Nice 11 yıllara Çolpan.. Kerem.. Ve bu 11 yılın 11'inde de sunuculuk yapan Halit Ağabey!.