ÜÇ Büyükler futbolda beceremediklerini basketbolda başardılar. İstanbul Valilik ve Emniyeti'nin aczini ilan eden kararlarını uyguluyorlar. Derbi maçlarına konuk takım seyircisi alınmıyor.
Bakın sadece bu uygulama bile, Türkiye için bir itiraf, FIFA Disiplin Kurulu'nun aldığı kararın ne derece doğru olduğunun kanıtı gibidir.
"Türkler öyle saldırgan, öyle spordan, sportmenlikten uzak, öyle fair play düşmanı azgın holiganlardır ki, bunların basketbol gibi göreceli olarak bir üst sınıf sporu olan basketbolu bile yan yana seyretmeleri, kendi ülkelerinde yasaklanmaktadır. Şimdi bu ülke insanına verilen bu cezayı nasıl ağır bulursunuz" deseler, kendimizi nasıl savunuruz, söyler misiniz?..
Yıldırım, Canaydın ve Demirören nam şahıslar, kendi taraftarlarını bir arada oturamayan, Emniyet Güçleri tarafından dahi kontrol edilemeyen azgın mahluklar olarak kabul ve ilan ediyorlar..
Ve de bu rezalete, bu skandala, bu aşağılamaya, bu hukukun ayaklar altına alınıp, hakkın gasp edilmesine, Basketbol Federasyonu ve İstanbul Valiliği ses çıkarmıyor.. Göz yumuyor.
Medya desen tüm Allahlık.. İsviçre'den gelen cezalarla, bu eylemin arasında bağ kuracak minnacık zekadan ve yorum gücünden yoksunlar.. Ya da Üç Büyükler uşaklığı bu ölçülere varmış..
Böylesi bir ayıba, tüm ülkede benden başka itiraz eden bir kişi yok!..
Bu daha da büyük bir ayıp değil mi?..