Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e Mektuplar

Abuzittinciğim,
Geçen hafta Denizli'ye gidiyorum.. (Biz, şef Hıncal Uluç olamadığımızdan Pirellili kızların takvim fotoğrafları çekimi için Paris'e değil, gitsek gitsek ancak Denizli'ye gidebiliriz.. Hoş, buna da şükür!) Yollar Çardak'tan itibaren polis dolu.. Trafik polisi, karakol polisi, hazır kuvvet, hazır olmayan kuvvet.. Hepsi var.. Cadde ve sokak çıkışları tutulmuş.. O sırada Denizli'de bi olay, mesela bi trafik kazası olsa, eminim, rapor yazacak polis yoktur. Uzatmim, "Başbakan geliyor"muş. Orda bi altgeçit varmış, onu açacak!
Memlekette o kadar olay olurken Başbakanın altgeçit açmaya Denizli'ye gelmesi, garibime gitti ama bu Başbakan! Elbette bi bildiği vardır. Esas anlatmak istediğim, "Başbakan geliyor" diye bütün polis teşkilatının yollara dökülmesi.. Bu bakanlar için de böyle.. Karakollarda yapacak polis kalmıyor..Yani o süre içinde asayiş iyice mafiş..
Bu her yerde aynı.
Geçenlerde Ankara'da saatte 120'yle giden bi dolmuşu trafiğe şikayet ettim. Polis "..şu an hiç bi ekibimiz müdahale edemez.. Hepsi sayın Başbakanın geçiş güzergahında görevli."dedi. Başbakan'da, maşallah, devamlı hareket halinde bulunduğundan demek ki trafik Ankara'da tamamen Allaha emanet!
Bakıyorum, hemen hemen bütün emniyet amirleri kadrolarının yetmediğinden şikayetçi.. Şehirlerdeki adli vakaların artmasını buna bağlıyorlar. E, bi de buna, mühim zevattın her sokağa çıkışında polislerin, bekçiler de dahil, korumayla görevlendirilmesini ekle.. Durumun vahameti ortada..
Yok mudur bunun bi çaresi Abuzittinciğim?
Hani nasıl "Köy korucuları" var.. Bi de "Başbakan ve de bakan korucuları" diye bi teşkilat kurun! Köy korucularının işsiz kalanlarını oraya kaydırın.. Fena mı? Üstelik hepsi de keskin nişancı! Polisler de esas görevlerinin başına dönsünler.
Herşeye ben mi çare bulacam Abuzittinciğim!?
Esasında, "Polislerin görevlerinin başına dönmesi" de asayiş problemini çözemez..
Şimdi hale bak; adamın biri Adana'da, 6 kişilik bi aileyi, bıçakla, ekmek doğrar gibi doğramış. 3 kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldıktan sonra, infaz yasası gereği, 8 yıl yatıp çıkmış, iyi mi?
Bu ne demek; basit hesapla, adam başına 1 yıl 3 ay hapis yatmak demek! İnsaf yahu.. Anladık hükümete göre hayat ucuzluyor ama insan hayatı da bu kadar ucuzlamamalı bilader..
Geçenlerde Ankara'da Bağımsız milletvekili Süleyman Bölünmezi kurşunlamışlardı ya.. Bi milletvekilimiz, (CHP'li Mahmut Duran) olayla ilgili, gazetecilerin sorularını cevaplarken şöyle demişti..
"Silah herkeste var... Benim arabamda bile birkaç tane Kalaşnikof var!" Yani adam, sanki, milletvekili değil, bindirilmiş mitralyöz kıtası gibi bi şi.. Kendi söylüyor, Ankara da bile, Kalaşnikoflarla dolaşıyormuş. Eh, asayişi sağlayan kanunları çıkaran adamın buysa, katilin de seni bıçakla doğrar, 1 yıl 3 ay yatıp çıkar. Hala hayatta kalışımıza şükredelim..
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA