Başından sonuna merakla izledim.. "Sonuna" derkenin içinde "Son" dahil değil.. Ayıp değil ya.. Sonunu beğenmedim filmin.. Bir şey eksik gibi geldi.. Taşlar yerine oturmadı.. O kadar akıllı, o kadar uyanık kız, böyle bir aptallığı yapar mı?..
Nasıl aptallık mı?.. O kadar değil.. Anlatırsam e-mail yağar.. Bu kadarına bile kızacaklar çıkacaktır hatta..
Katrina kasırgası New Orleans'ı allak bullak ederken, sinemalarda New Orleans ve yörelerinden geçen bir gerilim filmi bulmak, ilginç bir tesadüf..
İskelet Anahtar!.. Ne demek İskelet Anahtar?.. Filmin adını Red House Lügatını açıp tek tek çevirirsen Skeleton Key, İskelet Anahtar olur. Bu da türkçede hiçbir şey ifade etmez..
"Out of sight, out of mind"ı böyle çevirirsen, "Görünmez aptal" olacağı gibi.. Oysa "Gözden ırak, gönülden ırak" tır, türkçedeki karşılığı..
Skeleton Key, global dünyada Master Anahtar denen şey..
Otellerde her kapının ayrı bir anahtarı vardır. Ama en tepeki sorumluda bir anahtar vardır ki, otelin tüm kapılarını açar.. Master Anahtar bu..
Daha da türkçesi, Maymuncuk!.. Gözden ırak, vadilerin, ormanların arasında bir koloniyal malikane.. 30 odası var. Her odanın ayrı anahtarı.. Bir de maymuncuk var, tüm kapıları açan.. Biri hariç.. O odanın ardında ne var?..
Eve, inme inmiş yaşlı adama bakmak için gelen genç kadın, elindeki maymuncuğun açmadığı tek kapının ardındaki tavan arası odasını merak eder.. Korku filmlerinin baş klişesidir bu.. Meraklı genç kadının karanlık merdivenlerden gece yarısı tek başına geçip esrarlı bir odaya girmesi.. Bir de o biçim müzik koydunuz mu, bizim Özcan'la Kedi, filmi bırakıp, kulise kahve içmeye geçerler.. Devamını içerde benimle kalan eşleri anlatır onlara..
Oyundan çok oyunculuk büyüledi beni..
Kate Hudson, çok sevdiğim Goldie Hawn'ın kızı imiş.. Hoş ve iyi.. Delikanlıyı oynayan Peter Sarsgaard da öyle.. (Eskiden ne güzeldi, böyle zor isimleri değiştirir, kolay ve cazip isimler verirlerdi, Hollywood'da yıldız adaylarına.. Şimdi herkes öz adı ile oynuyor, nerdeyse..) Amma velakin, film boyu sadece üç beş kelime edip, baştan aşağı mimikleri ile oynayan ve de saç sakal birbirine karışmış hali ile, fena halde, ayni durumdaki Saddam'a benzeyen John Hurt harika asıl..
Ve de yaşlı kadını oynayan kendisi 75 yaşındaki Gena Rowlands muh-te-şem!..
Gerilim filmi meraklıları görsün, benim beğenmediğim sona bakıp, devamının geleceğini de tahmin etsin ve beklesinler!..