AHMET Hakan, sözüm ona Fatih Altaylı ile dalgasını geçiyor. Fatih yazmıştı ya.. Nişantaşı kafelerini mürteci çeteleri basmaya başlamış.. İçki satmayın, falan filan tehditleri ile..
Hakan diyor ki.. "Bu mürtecileri bulacak, ve onlardan 'Ahmet Hakan'ın bizimle uzaktan yakından ilgisi yoktur' belgesi alacağım.."
Kendi kendine fetva da veriyor.. "Ne yani, Demirel, Hür ve Kabul edilmiş Mason Derneği'nden bu tür bir belge alınca oluyor da, ben alınca mı olmuyor.."
Olur Ahmet olur.. Olur da.. Demirel'in belgesi yalandı biliyorsun. O yüzden Türk Masonları ikiye bölündü ya..
İtiraf mı kabul edelim şimdi, bu laflarını.. Ya da.. Malumu ilam!..
***
A. Hakan, Fransız Sokağı'nı hedef göstermekten bıkmadı. Şimdi de sokakta açılan Cezayir Lokantası'nı, emperyalizme baş kaldırı olarak niteliyor nerdeyse.. Yazmadan önce gitseydi, ya da baksaydı, lokantanın mutfağının Fransız olduğunu görürdü. Cezayir ve Fransa iki yakın dost artık.. Türkiye ve Yunanistan gibi. Geçmişte savaşmış, ama çok şeyleri de ortak paylaşmış iki dost..