Ben masal diyeyim ama, siz gerçek niyetine okuyun.. İnsan adı vermedim. Yer adlarını da değiştirdim ki, ünlü bir sanat adamı olan çok sevgili arkadaşım alınmasın..
Kadının fendi üzerine öykümüz.. Kadının fendi, bilgisayara nasıl girdi ve erkeği nasıl yendi?..
***
Adam orta yaşı yukarılamış.. Ama yakışıklı.. Etkileyici.. Sözcükleri çok iyi kullanmasını bilir.. Benden farkı.. Ben bilgisayar önünde vakit geçirmekten ne kadar nefret edersem, o, o kadar müptela.. Özellikle chat, yani muhabbet programlarına.. Çünkü buradan iyi muhabbetler çıkarıyor.. Lafı iyi bağlayıp, karşısındakini büyülüyor. Tanışmaya zorluyor ve elde ediyor..
Kadın, böyle bir chatte çıkıyor karşısına.. Laf lafı, laf kapıyı açıyor.. Buluşuyorlar.. Tanışıyorlar.. Çıkmaya başlıyorlar.. İstanbul kazan, onlar kepçe.. Bir keyif, bir eğlence.. Aşkları da hızla ilerliyor..
İlerliyor da.. Adam bilgisayarından vazgeçemiyor bir türlü.. Evde yalnız kalınca gelsin chat.. Gelsin yeni sohbetler.. Açılsın kapıları yeni muhabbetlerin..
Biri yazıyor ki.. "Geçen gün Ortaköy'den geçiyordum.. Sizi gördüm. Yanınıza gelmeyi nasıl istedim biliyor musunuz?.. Ama çok güzel bir kadınla oturuyordunuz.. Rahatsız etmek istemedim.."
Bizimki anında yanıtlıyor..
"Nerede.. Ortaköy'de mi?.. Yanımdaki güzel kadın mı?.. Kimmiş o?.. Yok canım.. Bir defa güzel falan değil.. Ayrıca alakam da yok.. Ertekin'e gelmiş.. Ben tesadüfen o masadaydım.."
Ve sohbet derinleşiyor.. Kadın boşta.. Madem adam da boş.. O zaman buluşsunlar..
Randevular veriliyor.. Bizimki 360'ın terasındaki buluşma yerine grantuvalet gidiyor.. Bekliyor.. Bekliyor ki..
Aaaaa!..
Masasına doğru gelen kadın yenisi değil.. Eskisi.. "Seni utanmaz adam.. Seninle chatte tanıştık.. İçime kurt düştü, huylu huyundan vazgeçmez diye.. Bu yüzden başka isimle karşına çıkıp yokladım seni.. Ben mi güzel değilim ha.. Ben o gün orada seninle oturmuyordum da, Ertekin'e gelmiştim öyle mi?.. Seni alçak seni.."
Kızılca kıyamet.. Kadın öfkeyle kalkıp gidiyor.. Bizimki peşinden.. Günlerce..
Kadın sonunda yumuşuyor..
"Seni affedeceğim" diyor.. "Ama söz vereceksin, bir daha chat mhat yok.. İkincisi gönlümü alacaksın.."
Gönül almaya Akmerkez'e Gilan'a gidiyorlar.. En pahalısından bir "Gönül alma" seçiyor kadın.. Kolyeyi boynuna takıyor, sonra "Bay bay tatlım" diyor, adama..
"Tak kolyeyi boynuna, herkes kendi yoluna.. Bu sana bir ders olsun.. Öğrenki her kuşun eti yenmez.."