Burak ve Volkan diye iki arkadaş.. Ne kadar tatlı anlatıyorlar, Atina 2004'te kürek finallerini.. Yanılmayın.. TRT'de değil.. Eurosport'ta.. Geniş kitlelere bu kadar yabancı bir spor, bu kadar meraklandırarak, bu kadar bilgi ve keyif vererek anlatılır..
TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, bu defa dinlesin beni ne olur.. Pazar sabahı TRT ve Eurosport, paralel yayın yaptılar, kürek finallerinden.. İkisinin de bandını temin etsin ve dinlesin.. 10 dakika dinlesin.. Farkı görecektir.
Eurosport Türk'ün çok kısıtlı imkânları ile yaptığını, bu halkın ödediği trilyonlarla yaşayan TRT yapamaz mıydı?. Yapardı.. Ama işin başında olimpiyat nedir, olimpiyat yayını nedir bilen, olimpiyatı yaşayan, coşkulu birinin olması şartı ile..
TRT'nin köhnemiş, küflenmiş, futboldan başka spor tanımayan (Onu da ne kadar bildiklerini tartışırım) olimpik sporlardan zerre anlamayan ekibinden böyle bir mucize beklenmesi söz konusu değildi. Atina'da 40 kişilik bir "Tatil" ekibi var. Bu milletin parasıyla tatil yapan TRT'ciler..
Genel Müdür Demiröz, bile bile "Lades" dedi.. Genel konuşmalarından TRT'nin nasıl devlet memuru bir ekibin elinde çöktüğünün bilincinde olduğu anlaşılıyor. O zaman dört yılda bir yapılan olimpiyatlarda, hem de olimpiyat adayı ülkenin devlet televizyonunu, böyle bir kadroya nasıl emanet eder..
TRT yayınları yüz karası.. TRT yayınları utanç verici.. Minicik Eurosport Türk, TRT'ye ders veriyor, ne acı..
***
Volkan ve Burak 8 tek yarışını anlatırken, beni 20 yıl öncenin Los Angeles'ine götürdüler.. Amerika 40 yıl sonra sekiz tekte altın alıyordu..
Amerika, aslında 1984'te çok şeyler bekliyordu, kürekten.. Ama başaramadılar.. Kürek milli takımları hocasının basın toplantısında vardım.. Adam diyordu ki..
"Bizde üst düzey sporcu okulda yetişir.. Öğrenciler üniversiteye girdiklerinde önce futbol (Amerikan futbolu) koçu takımını seçer. Sonra beyzbol koçu.. Ardından basketbol, daha sonra atletizm, yüzme.. Küreğe sıra en son gelir.. Yani neredeyse 20 seçimden arda kalan işe yaramazlar arasından kürekçi bulur, kürek hocası.. Bana bir, tek bir Amerikan
***
Üniversitesi'nde birinci seçim hakkını versinler.. Olimpiyatta almadık madalya bırakmam.."
Amerika 8 teki, hem de nasıl açık ara kazandı.. 1964'ten bu yana ilk madalyaları bu..
20 yıl sonra, bizim koçun dediğini yapmış mı acaba Amerika, bilmem.. Ama Volkan ile Burak ilk defa izleyenlere bile küreği tanıttılar, sevdirdiler.
Bravo!..
Bu arada.. 1996 Atlanta Oyunları'ndan başlayarak beni kürek dünyasının içine alan, Sir Steve Redgrave'leri, Matthew Pinsett'leri tanımama, kürek sporunu bilerek ve severek izlememe sebeb olan, lafı uzatmayayım bana küreği öğreten Sevgili Dostum Nuyan Yiğit'e de teşekkür ederim. Fenerbahçe kürekçisi ve gazeteci Nuyan Ağabey!.
TRT sorsa, sormayı hiç değilse akıl etse, onlara Nuyan'ı tavsiye ederdim, yorumcu olarak..
Ama bunlar bilmezler.. Komplekslerini yenemedikleri için sormazlar da.. Giderler ve içine ederler.
***
TRT'nin olimpiyatların anasporu atletizm anlatımları yetersiz kalıyor. Cüneyt Koryürek'in sprintler dışında konu ile pek ilgilenmediği hemen ortaya çıkıyor. Ama kendi uzmanlık dalı 100 metrede bile, fikrini söylemekten çekindi.. "Her şey olabilir.. Herkes kazanabilir.. İpi ilk göğüsleyen altını alır.. İlk üç bitirenler madalyaları paylaşırlar" demek yorumculuk değil herhalde. Cüneyt Ağabey yanılma korkusu ile durmadan "Bilemem.. Zannederim"li cümleler kuruyor. Çok konuşup az şey söylüyor özetle. Teknik bilgi ise pek vermiyor.. Anlatıma hoş bir sohbet katıyor hepsi o.. Bu yüzden lafı ağzından neredeyse kerpetenle çıkarmasına rağmen, Nejat Kök'ün derin atlet ve atletizm bilgisine fena halde ihtiyaç var. Oysa Kök mikrofon başına çok az geliyor.
TRT'nin sunucusu Güven Göktaş yıllardır atletizm anlatır. Daha doğrusu anlattığını sanır. Başladığı günden beri tek adım ilerlememiş. Atletizmi bilenleri güldürüyor. Bilmeyenlere de bir şey söylemiyor.
TRT olimpiyatları piç etmeye devam ediyor..
Uygar bir ülkede böyle bir ekiple olimpiyat izleyen devlet kurumu hakkında Meclis Araştırması açılırdı..
Bizde Genel Müdür bu rezaletin hesabını soracak mı, çok merak ediyorum.