Allah'tan yıllık izin yapma gibi adetim yok.. Öyle 15 gün, bir ay falan.. Üç gün gittik Çeşme'ye.. Üç haftadır yazıyoruz.. Maazallah öyle uzun gitsek demek, pelvan tefrikası.. Bir sarmayı 10 günde boşaltan Murat Sertoğlu, nur içinde yatsın..
Yazıyoruz da ne yazıyoruz.. "Yediğin içtiğin senin olsun, bize gördüklerini anlat" diyen ecdadımız mezarında fır dönüyordur. Durmadan yeme içme..
Başka şey yapmadık ki..
Ama Sami'ye de, ağbime de teşekkür.. Hep ilginç yerler seçmişler..
Pazar sabahı Korcan'ın davetlisiydik. Bizim Korcan Karar.. Sakız'a bakan terasında dünya tatlısı eşi Fatoş'la bizi bir ağırladılar olmaz böyle şey..
Pazar akşamı, ilk yazımda anlattım.. O efsane Adres.. O mangalda kuzu.. O muhteşem lezzet..
Pazartesi sabahı Kasap Hasan'a gittik.. Sabah sabah kasaba gidilir mi?.. Bu kasap kahvaltı da veriyormuş.. Hanedan orman içinde bir vadi.. Urla Uzunkuyu köyünde.. Çevre enfes.. Kahvaltı köy usulü.. Güzel..
Pazartesi akşamı Sheraton'da SABAH Donanma Kupası yarışlarının ödül töreni..
Salı sabahı dönüş..
Tat damağımızda.. Eylülde.. Olimpiyat sonu ille bir Çeşme daha yapma kararı ile..
Çeşme benim için en ideal tatil yeri.. Çünkü sıcağı bunaltmıyor. Rüzgârı devamlı doğal klima.. Her türlü eğlence ve dinlence olanağı var..
Bir dünya cenneti burası.. Çeşme'yi seviyorum..
***
Süzer Majesty çok güzel bir otel.. Kahvaltıları çok iyiydi.. Yemeklerini tatma fırsatım olmadı, bilemem.. Oda ve oda servisi mükemmeldi.. İşin başında Yusuf Arslan ve eşi Aysel var.. Yunus, Londra otellerinde yetişmiş bir profesör desem yeridir. Sofra Hüseyin Özer'in de yakın arkadaşı imiş.. Hüseyin de o sırada İstanbul'a gelmez mi?.. Hemen İzmir'e çağırdık.. Eski dostların buluşması harikaydı.. Otel, Arslan çiftini iyi keşfetmiş.. Hem yönetiyor, hem yetiştiriyorlar.
Teşekkürler Yunus.. Teşekkürler Aysel.. Otelin genç, fevkalade kafa dengi, insanın hemen dost olduğu tiplerden yani, genel müdürü Bülent Evci'ye ve de şirin, tatlı Halkla İlişkilercisi Özlem'e de teşekkür etmem gerek, bu yazıya "Son" noktayı koyarken..