Futbolcuların adlarının yanına ille de soyadlarını koyarak, onlara saygısını ifade eden ve bu tarz yazmayı ve söylemeyi gelenek haline getirme savaşını yıllardır tek başına da olsa veren sevgili kardeşim Kazım (Kanat) belki üzülecek ama, turu altıncı defa kazanarak, 101 yıllık tarihi içinde ayrı bir tarih yazan Lance Armstrong'a en büyük unvanı The New York Times gazetesi verdi..
"O artık tek isimliler kulübünde.."
Lance..
Soyadından kurtulup tek isimle anılmak, tarih boyu asaletin ve büyüklüğün işareti olmuştur hep..
Kraliçe Elizabeth!.. Soyadı var mı?.. Var.. Bilen var mı?.. Yok..
Mr. Churchill, asalet ünvanı alınca Sir Winston oldu bir günde.. Alex Ferguson da, Sir olunca, soy adından kurtuldu.. Sir Alex!..
Ama soyadını atmak için ille de bir asalet ünvanı beklemesi gerekmiyor insanın..
Yaptığın işte devleşirsen, büyük kitlelere, halka mal olursan, seni sadece ilk ismin, ya da lakabınla anıyorlar..
Pele.. Ali..
Hangisi büyük?.. Pele mi?.. Maradona mı?.. Dikkat edin, Arjantinli bir türlü "Diego" olamadı..
Bizden örnekler..
Sezen.. Ajda.. Nükhet.. Muazzez.. Zeki.. Ama Bülent Ersoy.. Tarkan.. Ama Deniz Seki.. Barış.. Ama Cem Karaca.. Tanju.. Ama Özcan Deniz!.. Münir.. Ama İbrahim Tatlıses!..
Özellikle uluslararası piyasada tek isimli olmak dünyanın en zor işlerinden biridir.
Bakın Amerikalılar Tiger derler.. Michael derler.. Ama başka ülkelerde, bizde mesela o hala Tiger Wood'dur.. Michael Jordan'dır.. Buna karşılık Barcley'e Sir ünvanını Amerikan halkı verdi.. O Sir Charles oldu, sporseverlerin dilinde..
Bunu anlattı işe The New York Times.. "O artık Lance!.."
Hem de Armstrong gibi güç kuvvet ifade eden, kulağa hem de nasıl bir vurgu ile gümbür gümbür gelen bir soyadını adının arkasından düşürmek kolay değil..
Turu 101 yılda beş defa kazanan ondan başka 4 kişi vardı.. Arka arkaya beş defa kazanan ise, ondan başka sadece bir..
Şimdi turu altı defa kazanan tek kişi o.. Arka arka arkaya altı defa kazanan tek kişi de o tabii..
"U.S. Postal dünyanın en güçlü takımı.. Sadece Lance için koşuyor" dediler. 101 yıllık Tur'un en zorlu tırmanma etabı bu yıl ilk defa "Saate karşı" koşuldu.. Alp d'Huez.. Saate karşıda bisikletçiler tek başlarınadır. Takım makım olmaz.. Lance tek başına tırmanırken dağa, kendisinden iki dakika önce yola çıkan en büyük rakibi İvan Basso'yu yakaladı ve 20 saniye de geçti..
Paris'ten bir gün evvel, bu defa düz saate karşı vardı.. Sprint.. Lance onu da kazandı.. Bu defa 3 dakika önce yola çıkan İvan Basso'yu gene yakalayarak..
Bu iki etapta "Ben en büyüğüm" dedi Lance.. "Tek başıma da en büyüğüm.. Tırmanmada da.. Sprintte de.."
Yarış başlarken yazmıştık zaten.. "Lance bu yıl, U.S. Postal olmasa da kazanacak kadar güçlü.."
Böyle bir şampiyonla daha tanışmak için bir yüz yıl daha mı beklemek gerekecek acaba?..
Şimdi sorulan soru şu..
Lance gelecek yıl ne yapacak?.. Yedinci defa kazanmak için Tur'a devam mı?.. Yoksa..
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bisikletçisinin Belçikalı Eddie Merckx olduğunu kabul edenler çoğunlukta.. Sebeb.. Merckx sadece Tur'u beş defa kazanmakla kalmadı.. Hatta altıncıyı da kazanıyordu da.. Ama fanatik bir Fransız seyirci, kendi bisikletçisine yol açmak için, Belçikalının boş böğrüne okkalı bir yumruk oturtunca, Eddie fena halde sakatlandı. Turu ancak bitirebildi, ama ikinci oldu.. Merkcx'i "En büyük" yapan fark, bu beş tur dışında, dünyanın belli başlı bütün büyük bisiklet yarışlarını kazanmış olmalıydı..
İster tırmanış, ister sprint olsun, pedala bir robot gücü ve düzeni ile bastığı için 1999'dan beri Robocop diye anılan Lance Armstrong ise, kanseri mağlup edip yeniden bisiklete binmeye başladığı günden beri sadece Tur ile uğraşıyor.. Ötekiler başka yarışları sürdürürken, o Avrupa'da kamp kurup, bütün etapları teker teker tanıyor.. Bisikletçilerin çoğu Tur'un yollarını haritayla tanırken, Lance her ayrıntıyı gözleri ile görüyor. Hemen her etabı daha önce kendi kendine koşuyor.. Eleştirmenler U.S. Postal'a "Sadece bir yarış için kurulmuş takım" diyorlar..
Şimdi, 2005 sezonu bu bakımdan ilginç..
Lance, Tur'a girer ve yedinci kez kazanırsa, altıncı şampiyonluğu bir yumruk darbesi ile kaybeden Merck'in gölgesinden kurtulacak ve belki de dünya durdukça duracak bir "Arka arkaya yedi kez" zaferi kazanacak.
Tur'a katılmaz da, dünyanın diğer büyük bisiklet yarışlarına saldırır ve de kazanırsa "Eddie her yarışı kazanırdı, Lance sadece Tur'u kazanıyor" diyenlere yanıt verecek ve gene Eddie Merckx'in gölgesinden çıkacak..
Yani, 2004'te kansere, doğaya, 150 rakibe karşı koşan ve tarih yazan Lance, 2005'te karşısında Eddie Merckx'in gölgesini bulacak..
Dünya kararını ve sonuçlarını bekliyor!..