"LEYLEK leylek havada Yumurtası tavada" diye dönerdik çocukken.. Gemiler yana- şırdı iskeleye.. Trenler kalkardı önünden.. Kırk yılın bir başı da uçak sesi duyar koşuşurduk en iyi görecek yere..
Nasıl bir seyahat sevgisi, özlemi vardı içimizde.. Leyleği havada görenin de yola gideceğine inanırdık da..
Vallahi de tallahi de, bırakın hava, yerde leylek görmedim daha.. Amma velakin bu üçüncü hafta sonu, gene uçuyorum. Bu defa Monaco.. Prens Rainer'i teselli edeceğim, Fener'in yolunu açtıkları için teşekkürlerimle..
Yani eğer bu Sevgi büyü yaptı ise bilmem.. Pazarı yedekledim.. Cumartesi gene Sevgi'ye kaldı..
Bugüne dek çok gazeteci kazandırdım medyamıza.. Hemen hepsi ile gurur duyduğum.. Sevgi, daha ilk günden köşe yazarı yetiştirmeye başladığım ilk öğrencim..
Gençlere öğretmek, onların yolunu açmak benim için her zaman yazmaktan da büyük keyif oldu.
Yürü bakalım Sevgi!..