Bağdat Caddesi'nin gazcılarına alışmıştık.. Ama sahil yolunda, hem de Beşiktaş kavşağında..
Passat'ı yanımda görmemle, Ercan'ın canhıraş freni ayni anda oldu nerdeyse.. Nasıl hızla sağa fırlatıp önümüzdeki minnacık yere soktu arabasını.. Ercan'a hep tembih ederim, yol ne kadar sıkışık olursa olsun, tampon tampona yasak.. O kadar mesafe bırakmış. Passat gökten düştü sanki.. Sonra ayni hızla tekrar solladı, bu defa soldan gelenin önüne kendini atarak ve kayboldu gitti.
Kalabalık yollarda kaza işte bu yüzden oluyor. Ercan ani fren yapınca, arkadan gelen bize geçirse suçlu olacak. Biz durup polis bekleyeceğiz. Mahkeme, sigorta sürüneceğiz. Bu kazayı yaratan sefa sürmeye devam edecek..
Olacak şey mi?..
Ama bu ülkede oluyor. Çünkü tehlikeli araba sürmek serbest..
Serbest olmasa Beşiktaş kavşağı günün her saatinde trafik polisi kaynıyor, cesaret edebilir mi?..