"Sen Ağlama"yı dinlerken deliye dönmüştüm Bayhan'dan.. "Şarkının ırzına geçmiş" yazarak öfkemi yatıştırdım.. Bayhan'ın bu tarzına sanat diyen, saygı duyanlara da saldırarak..
Kısa bir yazıydı ama tepkiler kitap olur.. Yüzde 90, "Diline sağlık.. Sen de olmasan.." Yüzde on, "Sen bu kadar anlasın işte, Allah belanı versin.."
Birkaç tane de ne çıktı bilir misiniz?..
"Biz de aynen senin gibi düşünüyorduk Bayhan hakkında Hıncal Ağabey.. Taa ki İngilizce şarkıyı dinleyene kadar.."
Bunları yapımcı Fatih Aksoy'a söyledim.. Ertesi gün kapı çalındı.. Bir video kaset.. Bayhan.. Unchained Melody.. Fatih yollamış.. Çantaya koydum.. Unuttum..
Dün sabah işe geliyorum.. Otomobil setinde hani o ballandıra ballandıra yazdığım Pop Klasikleri seti var, altı plaklık.. Orhan Mizanoğlu New York'ta.. İnternette okuyup yazıyı telefonuma not bırakmış.. "14 Şubat benim doğum günüm üstelik.. Bana ondan alacaksın" diye.. Yahu set Amerikan malı zaten.. Kendin alsana.. New York'un her dükkanında vardır.. Aldık tabii.. Kaç Orhan var bu dünyada.. Okyanuslar ötesindesin sevgili dost.. Buradan nice mutlu yıllar, tüm dostlar adına.. Seni çok seviyoruz.
Neyse.. Bir baktım Unchained Melody çalıyor.. Rightous Brothers..
Birden hatırladım.. "Yasoş, koy bakalım şu Bayhan bandını.."
Dinledim.. Bir daha dinledim..
İnanın daha güzel söylüyor gibi geldi bana..
Üstelik.. Bayhan'ın mükemmel İngilizcesi olduğunu sanmam.. Telaffuzun bu kadar iyi olması, kulak demek.. Bir şarkıcıda sesten önce olması gereken şey yani..
Kafam karışık..
Sanırım Bayhan'ın kafası benden de karışıktır.
İyi bir ekip çalışması ile bu delikanlı gerçek pop star olabilir..
"Sen ağlama" havasında söylerse de, jilet malzemesi..