Galatasaray, tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Ekonomik olarak batmış. İflas etmek üzere.. Spor kulübü olarak yüz kızartıcı.. Bu ülkeye öğrettiği spor dallarında şubeler kapatılıyor. Oynayan takımlar feci durumda.. Maçlarda alay konusu oluyorlar. Bütün bu şubelerden çalınan paralar futbola yatırılıyor. Futbolda tam dibe vurulmuş.. Taraftar, devre arasında, hiç değilse heyecan verecek bir iki gelişme bekliyor. Beklenen gelişme kadroyu küçültme.. Galatasaray'ın en büyük zaferlerinde imzası olanları kovulmuştan beter etme.. Özhan Canaydın, kısa süren iktidarında tüm bunları başarmış biri olarak, hala görevde kalmakta ısrar ediyor.. Etmekle de kalmıyor.. O ifadesiz "Poker surat" ında hiçbir değişiklik olmadan martta yeniden aday olacağını da açıklıyor. Muhalefetin liderliğini yapan Faruk Süren ve Mehmet Cansun, kişisel ihtiraslarının ve hırslarının Galatasaray'ın üstünde olduğunu gösteren eylemleri ile camiada nefret uyandırıyorlar. Hatta bu çıkışları ile Canaydın'a güç veriyorlar. Gizli başkan adayı Ali Dürüst, Anadolu erkek tarifini oynuyor.. "Dokuzu kaçmak.. Biri hiç görünmemek.." Yani.. Manzara Namık Kemal.. "Cimbom'un bağrına dayanmış hançerler var, ama ortada kurtaracak kimse yok.." Var.. Galatasaray'ı kurtaracak biri var..
Mustafa Sarıgül..
Müthiş projeler üreten bir kafası, bu projeleri hayata geçiren daha müthiş eylemciliği var.. Anakent, yılbaşı gecesi korkudan Taksim'i karartırken, Nişantaşı Türkiye'nin görmediği bir coşku, birlik, beraberlik içindeydi. İstanbul Anadolu mozaiğinin yansımasıdır. Bu mozaiğin her bir simgesi oradaydı.. Toplumun her katmanından insanlar omuz omuza kucak kucağa idiler.. Sarıgül'ün yılbaşı Nişantaşısı bir mucize idi.. Bu ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu "Bir olmanın, birlikte olmanın, millet olmanın" mucizesi.. Sarıgül, Şişli'de bir mucize yarattı, geldiği günden beri.. Ölü Rumeli Caddesi dirildi.. Birer birer boşalıyordu dükkanlar.. Şimdi dev hava paraları ile bir yer bulabilirsiniz ancak.. Evler dökülüyordu.. Hepsi elden geçti. Pırıl pırıl.. Felaket bir tabela kirliliği vardı. Tertemiz edildi. Tarihi evlerin güzelliği ortaya çıktı. Bulvar kafelere semte hayat getirdi. Sarıgül, Galatasaray'ı bugünkü çıkmazdan kurtaracak "Stat" projesini de hazırladı. Özhan Canaydın, bugün kulübün dolandırıldığını kendisi de itiraf eden Özhan Canaydın, o hayali 100 bin dolara çok bağlandığı için bu projeyi elinin tersi ile itti. Sonra da kıskandı.. Galatasaray'ı kurtaran projenin altında bir başkasının imzasının olmasını kıskandı. Sarıgül projesi, Özhan Canaydın'ın hayali 100 milyon dolar kredi projesinden çok ama çok daha gerçekçidir. Başarılı olma ihtimali yüzde 90'lar dolayındadır. Canaydın işte asıl bu sebeble karşı çıkmaktadır. Sarıgül'ün rezil olacağını bilse derhal "Buyur" derdi. Özet.. Kişinin yaptıkları, yapacaklarının aynasıdır. Sarıgül, çökmüş, bitmiş, iflas etmiş bir Şişli'yi bu ülkenin en parlak ilçelerinden biri yapmayı başarmış adamdır. Galatasaray'da da başaracaktır. Sarıgül, bugün, bu koşullarda, Galatasaray'ı kurtaracak tek adamdır. Görünürde bir başkası yok.. Sefa Sirmen Kocaeli'ni, Celal Doğan Gaziantep'i yoktan var eden adamlardır. Anadolu "belediye-kulüp" ilişkilerinin başarılı örnekleri ile doludur. Samimi Galatasaraylı, Galatasaray'a hizmet için çırpınan Sarıgül, mart kongresine başkan adayı olarak girmelidir. Sarıgül'ün yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
***
Ali Dürüst "Hiç kimse endişe etmesin.. Bülent Korkmaz'a muhteşem bir jübile yapacağız" demiş.. Hagi'ye yaptığınız gibi değil mi, Sevgili Dürüst.. Öyle muhteşem bir jübile yapmıştınız ki, Beşiktaş'ın Şifo jübilesinden sonra Galatasaray camiasına çöken kompleks sıfırlanmıştı..