Hayatımda ilk.. İlk yılbaşım 1940 olduğuna göre varın sayın kaç yılbaşında ilk.. Bu yıla hayatımda benzeri olmayan bir şekilde girdim onu anlatmaya çalışıyorum.. Planı yapmıştık.. Ertekin'de buluşma.. Dostlarla birlikte yemek.. Sonra Sofra.. Sofra London'un muhteşem terasından Taksim'e bakacağız.. Birileri korkmuş.. Bizi dünyaya rezil eden bir karar almış.. Yabancı gazetelerde okurken nasıl utandım..
"Türkiye terör korkusundan yılbaşı eğlencelerini iptal etti.."
Hani El Kaide'nin belini kırmıştık.. Palavra.. Hani UEFA Türk düşmanı kararlar alıyordu.. Palavra.. Türkiye'nin terörden hem de nasıl korktuğunu Türkiye Cumhuriyeti ilan etti, resmen.. Hadi artık ayıklayın pirincin taşını.. Benim medyam bunu tartışmadı, mesele yapmadı, gördünüz.. Koskoca Türk medyası da manşetlerden girmedi.. "Bu ne ayıptır.. Taksim'i iptal ediyorsunuz, ama Nişantaşı ayakta.. Bunun mantığı nedir söyler misiniz" diye.. Taksim iptali, dünya üzerinde kaç Türkiye rezervasyonunun iptal edilmesine sebeb oldu, Turizm Bakanı araştırsın.. Ama ben biliyorum, devlet korkar, benim vatandaşım korkmaz.. Onlar Taksim'e koşacaklar.. Türkü, Rumu, Ermenisi, Yahudisi, Çerkesi, Kürdü, Gürcüsü, her renkten Anadolu renkleri ile koşacaklar ve bir "Millet" olmanın keyfini ortak coşku ile yaşayacaklar.. Ben de bu coşkuyu izleyeceğim, tepeden.. Mutlu olarak, gurur duyarak.. Sonra Günay.. Sonra Q Bar.. Saat 12'ye çeyrek kala, Divan Oteli'nin önündeydik. Sofra Teras yürüyerek en fazla 5 dakika.. Ama direksiyonda Ünal var. Araba ne olacak.. Karşıya geçtik. Talimhane'ye girdik.. Eski Yeşil'in oraya geldik ve.. Ve düğüm olduk.. El frenini çeken arabadan inmiş, Taksim'e koşmuş.. Ben koşamıyorum.. Çünkü fena halde üşütmüşüm.. Grip değil.. Soğuk algınlığı.. Terliyorum ve hafif ateşim var. Mecburen yolun açılmasını bekleyeceğiz. Bekledik.. 1'e çeyrek kala açıldı yol.. Tam bir saat orada, arabanın içinde.. Yeni yıla da orda girdik iyi mi?.. Hayatımda ilk kez, arabada, tıkanmış trafikte kilit girdim yeni yıla.. Sofra cıvıl cıvıl, pırıl pırıl.. Harika bir topluluk.. Köşede bir masa.. Maliye denetçileri.. Taksim Meydanı boşalıyor.. Millet tıklım tıklımmış, saat 12.00'de.. Havai fişekler patlamış.. Öpüşmüş, kutlaşmışlar.. Dağılıyorlar.. Geriye loş, sönük, insanın içini karartan bir meydan kalıyor.. Oysa yeni yıla girerken ben Times Meydanı'nı düşünüyorum. Picadilly, Trafalgar Meydanı'nı, Republica, Etoille Meydanı'nı düşünüyorum.. Nasıl bir renk ve ışık cümbüşüdür. Ali Müfit Gürtuna, belediyeciliği İstanbul'un ruhunu karartmak sanıyor.. Televizyonda Sydney kutlamalarını gördüm. Opera binasını gördüm, nasıl aydınlatılmış.. Atatürk Kültür Merkezi inadına sönük.. Atatürk'ü söndürmek ister gibi.. Kör kandil yanıyor sanki.. Elektrik tasarrufu kadar başınıza taş düşsün.. Adı Atatürk olan ve bu ülkenin en önemli meydanının bir tarafını baştan sona kaplayan bir Kültür Merkezi'nin ışıklarını kısınca, Atatürk'ü söndürünce, Türkiye'yi mi kurtaracaksınız?.. Erkan Mumcu?.. Kültür Bakanı.. Neredesiniz?.. Bu rezillik hiç gözünüze çarpmıyor mu?.. Hayatınızda hiç Taksim'den geçmediniz mi bir gece.. Çıktık.. İstikamet Günay.. Ünal hevesleniyor.. "Petek Dinçöz'e yetişiriz değil mi?.." "Bu gece kısmetimiz belli.. Bize olsa olsa Huysuz çıkar" dedim. Aynen öyle oldu.. Tıklım tıklım Günay'a Huysuz'la beraber girdik. Huysuz öldürdü bizi kahkahadan.. Günay tek.. Günay desteklenmeli diyorum.. İstanbul destekliyor.. Kapı aralığına kadar masa koymuşlar.. Bir masada gene maliye denetçileri.. Artık iyice yoruluyorum.. Q Bar.. Caz Club tarafı boşalmış.. Millet öbür salona, Ferhat'ın söylediği yere geçmiş. İçeri girmeye teşebbüs ettik.. Ne mümkün.. Belediye otobüsü gibi.. Herkes ayakta.. Ayakta bile yer yok.. Club'e döndük.. Sıcacık çorbamızı içtik. M. Ali'yi de öptük.. Maliye denetçilerini orda da görevde bıraktık.. Home sweet home.. İnsanın evinden güzel yer var mı?..