Bu yazıyı ekim başında yazmaya karar vermiş, derlediğim bilgileri bir dosyaya, dosyayı da bilgisayarımın yanına koymuştum.. Şimdi aralık.. Hangi yazı ne sebeble önüne geçmiş bu acil ve önemli konu iki ay ertelenmiş diye sizden önce ben düşündüm. Hayır.. Özür, mözür yok.. Kabahat bende.. Ve de kabahatımı yüzüme vuran, dünkü Günaydın'ın manşeti.. "Öldüren grip kapıda.." Yumurta kapıya dayanmış yani.. O zaman daha fazla ertelemek mümkün değil..

***
Grip, dünyanın belki de en tehlikeli hastalığı ama, halk arasında ciddiye alınma oranı neredeyse sıfır.. "Canım grip olmuşum.." Grip, geçen yıllarda dünyayı dehşete düşüren SARS'tan yüz misli hızla yayılıyor. Her yıl gribe dünya düzeyinde yakalananların sayısı 500 milyon civarında.. Yani 7 Türkiye nüfusundan fazla.. Bunların yaklaşık 5 milyonu hastaneye kaldırılacak kadar ağır geçiriyor.. Tabii bu belirli bir yaşam düzeyinde sağlanan istatistikler. Kırsal alanda, az gelişmiş ülkelerde çok ağır yakalanıp da hastaneye gidemeyenler dahil değil. Bu ağır grip vakalarından yaklaşık 500 bini de ölümle sonuçlanıyor.. Şimdi bu gribi ciddiye almıyoruz da çıktığı günden beri dünya yüzünde sadece 8 bin 346 kişiye bulaşan ve 812 kişiyi öldüren SARS'tan tir tir titriyoruz, garip değil mi?. Grip ciddi bir hastalık. Yakalandınız mı, tedavi edecek ilaç yok. Sadece rahatlamanızı sağlayan ilaç sayısı, çeşidi ise yüzlerce.. Ve bu yüzlerce çeşitten eczacılık sanayisi milyarlarca, dikkat buyurun milyarlarca dolar para kazanıyor, her yıl.. Yani.. Grip aşısı, sadece gribin değil, on paralık tedavi güçleri olmadığı halde, sırf rahatlık verdikleri için leblebi gibi satılan ilaçların da düşmanı.. Türkiye gibi tıbbın çok geri kaldığı ülkelerde, sırf grip tedavisi için satılan, ama zerre faydası olmadığı gibi, aslında fevkalade tehlikeler içeren antibiyotik satışlarını da buna ekleyin.. Bunları niye yazıyorum.. Yararı açıkça bilinen aşıya karşı, açıktan gizliden yürütülen kampanyalar var.. Bu yüzden çoğu insan ayağına kadar gelen, hatta bedava teklif edilen aşıdan kaçıyor. Kaçmayın.. Sakın kaçmayın.. Aşı olun.. Hele gribin ölüm tehdidi yaptığı şimdi sayacağım guruplarda olanlar mutlak aşı olsunlar.. 50 yaştan yukarılar, diyabetliler, astımlılar, akciğer, kalp ve hastalıkları olanlar, kan hastaları, kanserliler, huzur evi, bakım evi gibi yerlerde yaşayanlar, sık seyahat eden iş adamları, fabrika işçileri, sporcular.. Diyabet, kalp ve akciğer hastalıklarında gribin öldürme oranı, 400 misli fazla. Şimdi kapımıza dayanan bu yeni grip Allah göstermesin bir salgına sebeb olursa.. İşte dehşet veren, insanın kanını donduran tahmin rakamları.. Ortalama 3.5 milyon kişi hastaneye başvuracak kadar hastalanacak. Birkaç yüz bini öyle ağır olacak ki, hastanelere yatırılması gerekecek. Ölü sayısı.. 15 ile 35 bin arası.. AB ülkelerinin tamamında risk guruplarının aşı bedellerini devlet ödüyor. Kanada'da aşı herkese mecburi ve devlet ödüyor. Uygar dünya grip aşısına sımsıkı sarılmış. Neden? Bir yanda insan sağlığı.. Daha kutsal bir şey var mı?.. Öte yanda ekonomik kayıplar.. Grip yüzünden işi kısa süre de olsa bırakanlar yüzünden doğan ekonomik kayıp, aşının fiyatı ile mukayese dahi edilmeyecek kadar büyük. Yani sorumlu olan, akıllı olan, bilinçli olan aşılanıyor ve aşılattırıyor. Ben 2000 yılında başladım aşı olmaya.. O günden bu yana bir kez grip oldum, onu da ayakta geçirdim, ateşim bile çıkmadan.. Durmayın.. Daha fazla bilgi almak isterseniz, size bir ücretsiz telefon numarası.. Aşı Danışma Merkezi: 0 800 211 33 31. Bir de aşı sitesi: www.gribeson. com