WASHİNGTON
Kasımda yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesinde artık hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler başkan yardımcısı adaylarını belirlemiş durumda. Böylece taşlar yerli yerine oturdu ve seçim kampanyasında son iki aylık en zor viraja girildi.
Kamuoyu yoklamalarına göre John McCain ve Barack Obama'nın oyları birbirine son derece yakın. Bu durum 8 yıldır Beyaz Saray'da olan Cumhuriyetçiler açısından ümit verici. Bush yönetimi süresince devam eden başarısız dış politika, ekonomik durgunluk ve artan işsizlik nedeniyle, normal şartlarda Demokratların açık ara önde olması beklenirdi . Şurası kesin: eğer Demokratlar bu seçimleri kaybederse altından kolay kolay kalkamayacakları bir tarihi yenilgiye uğramış olacaklar.
Öte yandan, Amerikan medyasındaki Obama hayranlığı tüm hızıyla sürüyor. Barack Obama'nın geçen hafta Denver'de Demokrat Parti kurultayında yaptığı tarihi konuşma tam da ülkenin gündemine damgasını vurmuşken, McCain kimsenin beklemediği bir şey yaptı. Obama üzerine odaklanan dikkatleri kırmak için olsa gerek, Denver konuşmasının üzerinden 24 saat geçmeden McCain kendi partisinin başkan yardımcısı adayını Amerikan basınının hayret dolu bakışları arasında açıkladı: Alaska Valisi Sarah Palin.
Sarah Palin birçok açıdan kimsenin beklemediği sürpriz, hatta şok yaratan bir isim. Amerikan kamuoyunda ismi hiç duyulmamış bu politikacı, eğer John McCain seçimleri kazanırsa, ülke tarihinin en deneyimsiz başkan yardımcısı olacak. McCain'in 72 yaşında oluşu ve sağlık sorunları nedeniyle, Sarah Palin aniden kendini ABD Başkanı olarak bile bulabilir. Peki kimdir bu esrarengiz Palin, biraz tanıyalım.
Dış politika tecrübesi sıfır
44 yaşında, 5 çocuk annesi olan Palin, eski bir güzellik kraliçesi ve basketbol oyuncusu. Politikaya 2000 yılında atılmış. İki yıldır Amerika'nın nüfusu en az eyaleti olan Alaska'nın valiliğini yürütüyor. 2000-2006 arasında, altı yıl boyunca 9 bin kişinin yaşadığı sevimli bir Alaska kasabasında belediye başkanlığı yapmış. Kendi mahallesindeki okulda okul-aile birliğinde çalışmış. Tabii ki dış politika tecrübesi sıfır. Kanada'da kısa bir tatil dışında, Amerika dışına henüz çıkmamış Sarah Palin.
İşte potansiyel olarak Beyaz Saray'a gelme şansı olan Palin böyle biri. Ama eminim Demokratların başkan yardımcısı adayı Joseph Biden'e çok kızan bizim medyamıza göre Sarah Palin son derece isabetli bir seçim. Ne de olsa Palin'in Ermeni meselesi ve Rum lobisi konusunda hiçbir fikri yok. Evet, şurası kesin: Sarah Palin bir Türk düşmanı değil!
Öte yandan, ben kendi adıma Sarah Palin'in "Türk dostu" olup olmadığı konusunda ciddi şüpheler içindeyim... Zira söylentilere göre Palin'in gerçek dostu sadece ve sadece Eskimolar(!) Ama tabii eğer "Eskimolar tıpkı Kızılderililer gibi Türk kökenlidir" derseniz iş başka bir boyut kazanabilir... Şaka bir yana, Sarah Palin tabii ki sağlam bir muhafazakar. Evanjelik bir Hıristiyan, kürtaja ve eşcinsel evliliklere karşı, silah taşıma hakkının ateşli bir savunucusu. Alaska'da birkaç yolsuzluk davasının üzerine gitmiş olduğu için Palin'in eyalet genelinde dürüst bir imajı var. Siyasi kariyeri hakkında bütün bilinenler işte bu kadar.
Peki o halde John McCain neden böyle bir seçim yaptı? İki nedenle kanımca: Birincisi Bush yönetimi ile arasına mesafe koymak, yani kendi farkını kanıtlamak için. Obama sürekli olarak "McCain ve Bush arasında fark yok" propagandası yapıyor. Oysa Sarah Palin Cumhuriyetçi Parti tarihindeki ilk kadın başkan yardımcısı adayı olarak hemen ciddi bir fark sergiliyor. İkinci neden ise Hillary Clinton taraftarı bayan seçmenlere bir zeytin dalı uzatmak. Obama'ya bir türlü ısınamayan muhafazakar Demokratlar ve Hillary Clinton'ı sırf kadın olduğu için destekleyen bazı Demokrat bayan seçmenler McCain'in tuzağına düşebilir. Bakalım McCain'ın bu inanılmaz kumarı nasıl sonuçlar doğuracak?