Maçtan 1 gün önce gazetemden derbi ile ilgili kısa bir teknik görüş istediler. Şunu yazdım: "İlk iki sırada bulunmalarına rağmen iki takımın da bazı önemli saha içi rahatsızlıkları var. Hangi teknik adam iyi analiz yapıp, doğru takım tertibi ve taktik anlayışı uygularsa, onun şansı fazlalaşır."
Okan Buruk, Jesus'un yine önde çizgi defanstan vazgeçmeyeceğine inanarak doğru bir hamle ile Gomis'in yerine de santrforda Barış'ı oynatarak 3 sprinter forveti sahaya sürdü. Jesus ise sanki karşısında önemli bir rakip yokmuş gibi sürekli baş ağrıtan çizgi defansı yine sahaya yansıttı. Üstelik bir tekrar üçlüye dönerek. Bir teknik adamın bu kadar hata lüksü yok. Hele hele gol baştan itibaren geliyorum derken hiçbir oyuncu ve düzen değişikliğine gitmedi ilk devrede... Fenerbahçe ikinci yarıda bir baskı kurdu ama Galatasaray defansı alan daraltarak yerleşti ve üretkenlik izni vermedi. Fenerbahçe riski alınca da G.Saray sonunda iki gol daha bulup işi bitirdi. Okan Buruk mükemmel bir teknik adamlık yaptı. Kötü oynayan tek futbolcusu dahi yoktu.
Fenerbahçe için söylenecek olumlu bir şey bulamıyorum. Ben inandığım konularda her zaman iddialı eleştiriler yaparım. F.Bahçe 5 puan öndeyken ve kazandığı maçlardan sonra hep Jorge Jesus'u eleştirdim. Yine haklı çıktım!
Bir çift sözüm de İrfan Can'a; zaten hiçbir şey oynamıyor. Bir de oyuna girdikten sonra katkı vereyim diyeceğine rakibe tekme atarak sahadan da büyük iş yapmış gibi çıktı. Bu Fenerbahçe'nin büyüklüğüne yakışmıyor.
Jorge Jesus bu çizgi defans eleştirilerine şöyle cevap veriyordu: "Çok pozisyona girdiğim için riski alıyorum." İlk yarının önemli maçlarına bakalım, Beşiktaş, Trabzonspor ve Galatasaray.. Fenerbahçe'nin attığı tek gol yok...