İlk devreyi çok kötü oynayarak yenik bitiren Fenerbahçe, ikinci yarıdaki hırsı ve yüksek temposuyla maçı çevirdi. Derbi öncesi zor deplasmandan çok önemli bir 3 puan kazandı. İlk 35 dakika maçın kader süresiydi. Fenerbahçe direkten dönen şut dışında önemli bir şey yapmadı, ayrıca bir de 14. dakikada skor olarak geriye düştü. Sonraki 20 dakikalık bölümde, defans bloğu önde çizgi halindeyken sürekli top kayıpları yaptılar. Antalyaspor, bu avantajlı ortamda girişimlerde bulunsa da ikinci gol fırsatını değerlendiremediler. Jesus alışık olmadığımız biçimde 2. yarıya oyuncu değişikliğiyle başladı. Çok kötü oynayan Lincoln yerine Emre'yi aldı Portekizli. Sonra hırslı bir baskıyla oyun karşı alana yıkıldı. Antalyaspor defansının hatalarından da biri penaltı olmak üzere iki gol geldi. Sonrasında takım biraz rahatladı. Jesus'un gereksiz oyuncu ve görev yeri değişiklikleriyle takımı sıkıntılı döneme soktu ama sonuçta 3 puan kazanıldı. Ferdi ve Osayi 2. yarı Hatay maçındaki gibi etkili oynadı. Arao disiplinliydi, King hırslıydı. Gol atmasına rağmen Batshuayi fizik olarak çok yetersizdi. Rossi de gerçek kapasitesinin altında oynuyor. Ben en çok Serdar Aziz'i beğendim. Şunu da belirtelim; Rossi'nin golü nizamiydi, Batshuayi faul yapmadı. Jesus'a bir uyarım var. Sorulduğu zaman diyorsun ki 'Ben defansı öne çıkartarak risk alıyorum, bu benim tarzım' ama en azından tek farklı skor avantajına sahipken son dakikalarda yapma. Bu tehlikeli taktiğin uygulanması başa her zaman dert açabilir. Son dakikalarda galip takım öyle pozisyon vermez. Dün eğer VAR hakemi mükemmel bir golü skandal bir kararla iptal ettirmeseydi maç berabere bitecekti. Bu hakem ve VAR işlerinin artık suyu çıktı. Dünyanın hiçbir liginde bu tarz VAR'ın ön plana çıktığı maçlar yok.