Slavia Prag, yıldız futbolcusu olmayan, koşan, her bölgede pres yapan, basit oynayan, sistemi oturmuş bir takım. Ama maç başından 3. gole kadar Slavia Prag sanki kendi sahasında oynuyor. Skor avantajına rağmen devamlı önde baskıyla F.Bahçe'yi bozuyor ve sürekli ofansif girişimlerde bulunuyordu. F.Bahçe'nin sezon başından beri en büyük sıkıntısı kadro istikrarını sağlayamadığı için takımdaki uyum sorunu. Bu yüzden de pres karşısında hiç organize olamadılar. Sürekli top kaybettiler. Devre sonunda yenen golle soyunma odasına gidildi. Valencia'nın erken pas çıkartıp çok önemli bir pozisyonu harcaması da ilk devrede öne çıkan durumdu. İkinci devrede de değişen bir şey yoktu. Slavia Prag yine oyunu domine ediyordu. Belki atılabilecek bir gol, taraftarı da oyunun içine sokabilirdi. Öyle de oldu. Valencia'nın direkten dönen bir topu vardı. F.Bahçe'nin tartışmasız en önemli futbolcusu Ferdi, mükemmel bir asistle o golü getirdi. Sonrasında taraftar oyuna girdi ama çok kısa sürede üst üste iki gol gelince moraller tamamen bozuldu. 2. golde iki arkadaşının müdahale imkânı varken Altay'ın kaleyi boşaltması önemli bir hataydı. Son bölümde Prag nihayet hücumu bıraktı. F.Bahçe de bastırdı. Bunun sonucunda da Ferdi, güzel bir şutla farkı bire indirdi. Ama beraberlik golü gelmedi. Genç Arda'nın oyuna girerek olumlu icraatlar yapması takımın hareketlenmesinde önemli rol oynadı. İsim vermek istemiyorum ama 4-5 oyuncu sahada yoktu. Valencia gayretliydi. Atletik yapılı, güçlü, rakip stoperler onun daha fazlasını yapmasına imkân vermedi. Sonuç olumsuz ama gol averajı kalktığı için Prag avantajlı olsa da F.Bahçe'nin şansı az da olsa devam ediyor.