Geçen haftaki maç sonunda medyada Erol Bulut'a övgüler yağmıştı. "Devre arası yaptığı hamlelerle oyunun gidişatını değiştirip yenik durumdayken 3 golle maçı kazandı" diye. Halbuki eleştirilmesi gereken Bulut'un ilk yarıdaki takım tertibiydi. Trabzonspor ilk yarıyı iki farklı galip bitirebilirdi. Veya 2. yarıda ilk 10 dakikada üst üste iki gol olacağını kimse hesaplayamazdı. Bulut, geçen haftadan olayı çözememiş ki aynı hatayı tekrarlayıp aynı takım tertibini sahaya sürdü. İlk 45 dakika 11'e 11 oyunda F.Bahçe baskı kurdu. Rakibi kendi kalesine yaklaştırmadı. Ama organizasyon ve üretkenlik yeterli değildi. Defalarca vurguluyorum. En formda oyuncu olan Ozan'dan 10 numara olmaz. Tipik bir 10 numara özelliğine sahip Pelkas'tan da kanat forveti olmaz.
Rakip, devre sonunda 10 kişi kalınca Erol Bulut doğal olarak aynı tertibiyle devam etti. Ardından hemen gol geldi... Sonra kaliteli Podolski'den klas bir golle skor dengelendi. Sonra F.Bahçe'nin yoğun baskısından kaçan üç pozisyon, artı iki de iç direklerden çıkan fırsatlar vardı. Bu arada Erol Bulut'un yanlış hamlelerine şahit oldum. Rakip eksik ama 4 forvete dönüyorsun. Orta sahada iki kişi... Ozan'ın oyun organizasyonu yetersiz. Bir tek Gustavo ile nasıl saha yayılışı ve planlı ataklar olacak. Az kalsın ikinci bir Hatay maçına benzer bir olay yaşanacaktı. Ama sahneye Perotti çıktı. Penaltıyı yaptırdı ve attı. Tüm transferler bittiğinde televizyondaki programımda, 'Bu kadar transferin içinde bana göre 1 numara Perotti' demiştim. Çünkü özelliklerini çok iyi bildiğim oyuncuydu. Jahovic arkadaşlarına ihanet etti. Önce hiçbir darbe almadan kıvranarak sahtekârlık yaptı. Sonra da Serdar Aziz'e topsuz dalarak kırmızı kart gördü.