Ankaragücü'nün puan cetvelinde son sırada olması, daha da önemlisi Kovid-19 nedeniyle ideal 11'inin tamamına yakının olmayışının Galatasaraylı futbolcuları motivasyon açısından olumsuz etkileyeceğini tahmin ediyordum. İlk 15 dakikadaki saha içi görüntüsü ile bu tahminim ortaya çıktı. Ama 45 dakika boyunca eksik rakip karşısında Galatasaray'ın tahmin edilemeyecek kadar kötü oynaması gerçekten ilginçti. Ofansif etkinlik çok düşüktü. Uzatmadaki gole kadar pozisyon sıfırdı. Buna karşılık Ankaragücü'nün kaçırdığı iki net fırsat vardı. Ankaragücü'nün yetenekli sağ kanat forveti önünde sıkıntılı anlar yaşayan Saracchi devre biterken, Babel'in golünü bireysel becerisi ile hazırlayan isimdi.
İkinci yarıda yine ilk devreye benzer bir tablo vardı. Bu arada kaleci Okan'ın büyük hatasıyla Ankaragücü, yüzde yüzlük bir pozisyon yakaladı. Ama Bolingi son derece kötü vurarak topu auta attı. Fatih Terim devrede yapması gereken hamleyi 56'ıncı dakikada yaptı. Sahada dolaşan Diagne çıkınca oyun önce dengelendi sonra Fuat Çapa'nın arka arkaya yaptığı değişikliklerle zaten eksik olan Ankaragücü'nün kurgusu iyice bozulunca Galatasaray da pozisyonlar buldu. Sonuçta da öyle yada böyle 3 puan kazanıldı.
Şu anda Galatasaray'ın elindeki ileri uç oyuncularında fizik olarak tam olmasa da en hazırı Babel. Falcao, Emre Kılınç ve Arda fizik açıdan son derece yetersizler. Ben bazen sağlık görevlilerine şaşırıyorum. Marcao'nun lifi çekti. Orada çıkması lazımdı. Kendisi de ısrar etse çıkması gerekirdi. Sonra oynadı. Bana göre sakatlığı daha da artmıştır.
Eksik Ankaragücü sahada şahsiyetli bir mücadele sergiledi.
İkinci yarı başında garip bir hakem kararı izledik. Börven ile Luyindama arasında topsuz alanda yaşanan olayda Başkent ekibinin futbolcusu kendini yerde buldu. Yayıncı kuruluş tekrar göstermedi. Yardımcı hakem ofsayt kaldırdı. Halbuki top başka yerde oynanıyordu ve Börven'in ofsaytla ilgisi yoktu.