Terim'in ilk 11'i riskliydi. Adale problemi geçiren ama bu maça yetiştirilen Taylan ve Etebo'ya ilaveten ciddi sakatlıktan yeni çıkan Emre Akbaba'dan kurulu orta saha... İleride de fizik açıdan başta Falcao olmak üzere yetersiz 3 forvet... Rakip de oturmuş ve güçlü bir takım olan Alanyaspor'du. Galatasaray bu handikaplara rağmen ilk yarının son dakikalarına kadar işleri iyi götürdü. Terim alışılmış önde baskı ilkesi yerine kontrollü anlayışı benimsemişti. Bu doğruydu... Galatasaray, Emre Kılınç'la net bir fırsat harcadı. Sonra penaltıdan da skor avantajı yakaladı. Ancak işler devre sonunda sarpa sardı... Önce Babacar frikikten beraberlik golünü attı, ardından da Etebo atıldı.
İkinci devre mecburen Galatasaray topun arkasına geçerek alan daraltmaya başladı. Sarı-kırmızılı takım 10 kişiyle bir parlama yaptı. Arka arkaya rakip kaleyi zorladılar. Belhanda ile bir gol buldular ama pozisyon öncesi Babel'in eli VAR'a takıldı. Maçın son bölümünde ise Alanyaspor yoğun bir baskı kurdu ve en sonunda olmayan pozisyonda bir sürpriz vuruşla 3 puanı kazandılar. Galatasaray'daki problemler iki Emre'deki ve Falcao'daki fiziki düşüş. Taylan yine oynadığı sürece canını dişine takarak mücadelesini yaptı.
Aslında Alanyaspor dün hiç de iyi oynamadı. Bunun en büyük nedeni ileri uçta üç tane santrfor özellikli futbolcular olmasıydı. Bu durum Galatasaray'ı rahatlattı. Efecan'ın bu takımın ofansif performansı için çok kilit bir kanat forveti olduğu dün bir kez daha belgelendi.
Benim beğendiğim, takdir ettiğim hakem tipi sahada sakin ve soğukkanlı görünen, cesur ve gördüğünü çalandır. Tugay Kaan Numanoğlu bu ilkelere uygun çok başarılı bir yönetim gösterdi, kendisini kutlarım.