Galatasaray, ilk devre boyunca oyunu karşı alana yıktı. Sarı kırmızılıların, bu sezon kapalı savunmalara karşı set oyunundaki yetersizliğini, bilhassa ileride kaybedilen toplardan sonra takım savunmasındaki ciddi arızaları göz önüne aldığ-ı mızda bu oyun anlayışı tam Gençlerbirliği'nin istediği gibiydi. Takım halinde topun arkasına geçerek ikili mücadelelere özen gösterip, alan daralttılar. Kazandıkları toplarda da ani ve çabuk çıkışlarla kontratak planlarını işlerliğe koydular. Daha maç başında çok net bir fırsat kaçırdılar. Sonra golü buldular, ardından da üç önemli kontratağın sonunu getiremediler. Galatasaray'ın savunma rahatsızlığının yanında hücum girişimlerinde de etkinlik yoktu. Her şeye rağmen bu olumsuz görüntülerinde ibre lehlerine de dönebilirdi. Çünkü Denayer, yüzde 100 bir golü kaçırdı, dönen top penaltı oldu. Skor avantajına sahip olacakken aynı dakika içer-i sinde skor dezavantajına düştüler.
İkinci yarı da aynı görüntüde başladı. Galatasaray tüm riskleri alarak yükleniyordu. Gençlerbirliği yine önemli bir gol kaçırdı. Sonra penaltıdan skora denge geldi. Ardından Galatasaray'ın yine baskısı devam etti. Ama bu baskıda karşı kale duran toplarla veya şutlarla zorlanıyordu. Buna karşılık her Gençlerbirliği kontratağı da ya çok tehlike kokuyor ya da değerlendirilemeyen pozisyonlara dönüşüyordu.
Dünkü genel saha içi görüntüsünde Galatasaray'ın bir puan alması, iyi bir sonuç olarak kabul edilebilir. Çünkü galibiyet inet bir şekilde kaçıran Gençlerbirliği'ydi. Podolski yine sahada var da yok! Umut elinden geldiğince iyi niyetle koşuyor, çalışıyor ama çok etkisiz. Gençlerbirliği'ne baktığımız zaman da taktik olarak da pozisyon zenginliği açısında da kalelerinde az pozisyon vermeleriyle de futbolun istediği ilkeleri sahaya yansıttılar. Ama bir puanla yetindiler. Bu arada İbrahim Üzülmez'in de göreve geldiğinden beri gösterdiği performansı da tebrik etmek lazım. Bence ikinci yarıya geniş alan sprinteri El Kabir ile başlamalıydı.
Hakem Hüseyin Göçek'in genel yönetimi iyiydi. Ama penaltılar! Gençlerbirliği lehine verilen penaltı bana inandırıcı gelmedi. Galatasaray'ın kazandığı penaltı da tam bir yaratmaydı. Göçek bu kararı görerek değil, Galatasaraylı futbolcuların çığlıklarıyla verdi.