Galatasaray, büyük takım özelliğini kaybetmenin travmalarını yaşıyor. Oyuncu grubunun kapasiteleri, kaliteleri, becerileri ve yetenekleri kısıtlı olduğundan Galatasaray bir oyun istikrarı yakalamıyor. Hatayspor karşısında dengesiz bir Galatasaray izledik. İki kez öne geçen bir penaltıyı kullanamayan Galatasaraylı oyuncular, öz güvensizlik ve çaresizlik yüzünden Hatay'a da direnemeyip kaybettiler.
Guardiola'nın yardımcısı etiketiyle Galatasaray'ın başına geçen Torrent'in taktik anlamda anlatacağımız bir farklılığını göremedik. Ben İspanyol hocadan skor avantajlarından sonra Avrupa'daki gibi kompakt oyuna dönmesini beklerdim. Ne yaptı? Oyunculardan önde baskı yapmasını istedi. Galatasaray takım olarak bu baskıyı yapabilseydi ligde 27 puanda kalmazdı. İspanyol hoca zaman kaybı olacak. Sorun öncelikle oyuncuların yapısında. Aytaç, Alpaslan, Cicaldau, Morutan, Berkan, Taylan ve kaleci İsmail Galatasaray formasını giyecek oyuncular değil. Eğer yönetim devre arası takviye yapmaz ise gençleştirme palavrasıyla çapsız oyunculardan kurulan Galatasaray kaybetmeye devam eder. Sarı-kırmızılıların acilen Ünal Aysal ve Dursun Özbek dönemindeki gibi güçlü bir kadroya ihtiyacı var.
ÖZEL NOT: Galatasaray'ı eleştirdim. Ancak G.Saray'ı, hakem Erkan Özdamar verdiği kararlarla resmen ezdi. Kamara ile Ribeiro sürekli rakibi provoke etti. Hakem Özdamar bu provokasyona destek olup Galatasaraylı oyunculara haksız kartlar gösterdi. Taylan'ı attı ama iki kez atılması gereken Kamara'yı sahada tuttu. Özellikle 25. dakikada Fatih'in ceza alanı içinde Kerem'e yaptığı darbe penaltıydı. Kerem düşmediği için mi penaltı verilmedi? Burak'ın Kerem'e attığı omuz da penaltıydı. TFF'deki bazı güçler anladığım kadarıyla şunu diyor: Terim'i yollamak yetmez. Burak Elmas da gitmeli!