G.Saray, kendi liginde 18. olan, düşme hattında bulunan, 15 gol atıp 26 gol yiyen Denizlispor'dan 3 gol yiyorsa ve penaltılarla eleniyorsa bu utanç gecesinin hesabını birileri vermelidir. Bu eleniş kibirin, kalitesizliğin, yetersizliğin, rakibi küçük görmenin, egoistliğin ve saha içindeki disiplinsizliğin eseridir. Fatih Tekke ve öğrencilerini onca eksik oyuncularına rağmen oynadıkları yürekli, cesaretli oyundan dolayı kutluyorum. Maç bitmeden bitmiş ve turu geçmiş gibi davranıp gereksiz oyuncu değişikliklerine giden Fatih Terim iğneyi de çuvaldızı da kendine batırmalıdır. Maçta bir gol atıp bir asist yapan Mostafa önüne düşen toplara sürekli abanarak vurmaya çalışıyor ve bu yüzden inanılmaz golleri kaçırıyor. Teknik vuruş yapmayı, topun dibine girmeyi, hatta topa basıp sonra plase vuruşu denemiyorsa bu Florya'da yeterli eğitimi ve dersi almadığının sonucudur. Çünkü bu özellikler ancak çalışarak öğrenilir.
G.Saraylı oyuncular rakip ceza alanı içinde "Başına buyruk" hareket ediyorsa ve çoğu "Golü ben atayım" egosuyla pas vermiyorsa, özellikle Kerem, Halil ve Mostafa arkadaşlarına karşı "Al sen golü at" demiyorsa bu durum disiplinsizlik göstergesidir. Ligde ve kupa maçında net gol fırsatları oyuncuların vuruş konusundaki egoistlikleri yüzünden heba oldu. G.Saray gibi bir kulübün kalesini İsmail gibi yetersiz biri koruyorsa ve kalitesi Denizlispor kalecisi Abdülkadir kadar olamıyorsa transfer politikasının hatasıdır. Geceye kurtarışlarıyla damga vuran Abdulkadir'i kutluyorum. Ayrıca ayaklarını çok iyi kullanan, oyun takibi mükemmel olan ve rakiple karşı karşıya kaldığında doğru pozisyon alan Abdulkkadir'i çok beğendim.
Son sözüm; Kulübün yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen ligdeki sıralamanın yanı sıra kupadan elenmek, sıcak para bulmak için çırpınan yönetim için de sıkıntı yaratacaktır.