Kerem Aktürkoğlu'nun attığı, attırdığı goller dışında çalışkanlığını ve hırsını gören Avrupalı kulüpler, ocak ayında G.Saray'ın kapısını çalacaklardır. Kerem'in, çok yönlü bir oyuncu olduğunu bir kez daha gördük. Genç yıldızı kanada hapsetmeyip serbest oyun oynamasına izin vermek, hem verimliliğini artırıyor hem de G.Saray'ın kazanmasını sağlıyor. İlk golde topu rakipten çaldı, taşıdı egoist davranmadı ve Feghouli'nin önüne bıraktı. İkinci golde, topla dribbling yaptı kaleye baktı ve köşeye mükemmel bir ayak içi vuruşu yaptı. Kerem'i neden anlattım; Halil'in de Kerem'den ders alması lazım. Futbol paylaştıkça güzel. Oyunun ilk yarısında ayağına gelen her topa Halil vurmaya çalıştı. İlkinde Van Aanholt'a pası vermedi, ikincisinde Feghouli'ye gol vuruşu yapma izni tanımadı. Halil egoistliği bırakmalı, çevre kontrolü yapıp boştaki arkadaşlarını aramalı. G.Saraylı oyuncular maç boyu istekli ve coşkuluydu. Ancak çok ciddi pas hataları yaptılar, final paslarında paniğe kapıldılar. Orta sahadan da rakibin kolay hücum etmesine izin verdiler. Bu uyumsuzluğun sebebi kadronun sık sık değişmesidir. Aanholt, Feghouli ve Marcao top tekniği yüksek oyuncular oldukları için G.Saray'ın pas kalitesini yukarı taşıdılar. Çok eleştirdiğim ağır yapısına rağmen Aytaç, gücü ve kalitesi yettiği sürece iyi savaştı, iyi mücadele etti. Mostafa belki gol yollarında etkili değildi ama bütün hava toplarını aldı. Arkadaşları arkaya aşırdığı toplara dikkat etselerdi net pozisyonlar bulurdu. G.Saray, ligin 2. yarısına en az bir tecrübel i orta saha alarak başlamalı. Feghouli'nin Afrika Kupası'na gideceğini düşünürsek sağ kanadı kullanabilecek kaliteli oyuncu düşünülmeli. Terim'in İtalyan bir kondisyoneri Florya'ya getirmesi de doğru bir karar olur.