Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN TOROĞLU

Hakemin yüreği yetmedi!

İstanbulspor, Trabzonspor'un; Trabzonspor da İstanbulspor'un rakibi değil… İstanbul öyle bir sahaya çıktı ki; ilk 45 dakika hiç hücum etmeden mücadele ettiler! Nerede ettiler bu mücadeleyi, kendi ceza alanları ile santra yuvarlığının kendi tarafında olan alanı arasında... 11 İstanbulsporlu vardı bu alanda. 10 kişi de Trabzonsporlu, etti 21 kişi. Tamamen kör dövüşü. Arada bir gol. O da karambol… Düşünün hava soğuk olsa Allah muhafaza Trabzonspor kalecisi kesin zatürre olurdu. İstanbul'un sarısiyahlıları dediler ki 'pas yapalım sonra bir iki pozisyon yakalarız bir tane de atarsak işi götürürüz.' Bizim 40 sene evvelki futbol kültürümüz böyleydi. Avrupa ile takımlarımız arasında makas gittikçe açıldı ama iyi olmayan bizim ligimizde de makasın aşağısı ile yukarısı arasının bayağı açık olması. Bunun nedeni ne? Federasyonların yönetimi. Akşam yatıyorsun, sabah başka bir karara uyanıyorsun. Sabah kalkıyorsun, akşamüstü başka bir karar alınmış. İkinci yarı Trabzonspor, ceza alanı içinde etkili olabilecek oyuncuları aldı. Zaten arka arkaya da goller geldi. Yalnız şu var; Yusuf Yazıcı iyi futbolcu ama dün öyle bir hareket yaptı ki hakem kırmızı gösterse kimse bir şey diyemez. Zaten o hareketi yaptığı oyuncu sakatlandığı için oyundan alındı ama hakem Yusuf'u atamadı. Trabzon'da yüreği yetmedi. Ama Abdullah Avcı uyanık, Yusuf'u kenara aldı. Hakemin yapamadığını o yaptı.
NOT: Maçın ve son zamanların en güzel görüntüsü, koca Trabzon stadında rakip takım seyircisine ayrılan bölümde tek bir İstanbulsporlunun olması ve onun üzüntülü haliydi.

***


İKİNCİ GOLDEKİ FAULÜ GÖREMEDİ
İlk 45 dakikada topa ve oyuna hakim olan, daha çok pas yapan takım Kayserispor'du. Ama ilk yarı bittiğinde soyunma odasına 2-0 önde giden taraf Beşiktaş oldu. Geriye top yapmakla maç kazanılmıyor. Kayserispor hücuma kalkarken o kadar ağır ki Mehter Tak-ı mı yürüyüşü gibi… Böyle olunca da Beşiktaş defansı, rahat rahat geriye gelip, gardını alıp bekledi. Bunu açacak silahlar da sarı-kırmızılılarda yoktu. Beşiktaş'ın seyrek geldiği ataklarda da bu tehlikeyi def edecek adamları azdı Kayseri'nin. 90 dakika boyunca da Kayserispor çok fazla etkili olamadı. Beşiktaş oldu mu? O da olamadı. Aradaki fark neydi? Tecrübe, büyük-küçük takım farkı. İkinci devre maç biraz hareketlenir gibi oldu ama yine de verimsiz bir maçtı. Daha doğrusu keyifsiz bir karşılaşma oldu. Ama Beşiktaşlılar için sonuç keyif vericiydi. Beşiktaş'ın attığı ikinci golde Salih, hava topuna çıkan rakibini tık diye itiyor. Önüne düşen topla da golü yapıyor. Pozisyon net faul… Ama Mete Kalkavan gibi hakem olursa, bunları göremez. Hâlâ bu tip hakemlere görev veriyorlar. Yazıklar olsun. Kayserispor da bu gol bahanesinin arkasına saklanmasın. Çünkü maçı kazanacak kapasitede bir futbol oynamadılar. Rosier'in atıldığı pozisyona gelecek olursak, ilk görüntüde karambole geliyor ama dikkatli izlenince işin aslını görüyorsunuz. Serbest vuruşta Kayserisporlu oyuncu, Rosier'in suratına koluyla sertçe bir hareket yapıyor. Sonra bunlar ağız dalaşına giriyorlar. Hakem ağız dalaşının ortasında kalıyor. Tam bu sırada Rosier, hakemin öbür yanında olan oyuncuya erkeklik organını gösteriyor. Hakem de kırmızı kartını veriyor. Yani Rosier o hareketi hakeme yapmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA