ÖNCE Beşiktaş maçını seyrettim. Beşiktaş bildiğimiz gibi. Burak yine devamlı ofsaytta. Futbolcularda bir sinirlilik var. Teknik direktörün gidişi haliyle takımı etkilemiş. Beşiktaş'ın bu kadrosu ve bu yapısıyla şampiyonlukta iddialı olması çok zor. Bir karar vermeleri lazım. Acı reçeteyi seyircisinin önüne koyması lazım. Çünkü bu tip tedbirler acıdır ama sonu tatlı olur. Beşiktaş bunu yıllar önce yaşadı. Başardılar, bir daha başarabilirler. Maçtan sonra Beşiktaş yöneticisi konuşuyor. 'Hakem' diyor, 'kural ihlali' diyor. Diyor da diyor. Sizin dönüm noktanız Fenerbahçe maçıydı.
Hakem 2 penaltınızı vermedi. O zaman neredeydiniz? Sahadaki takımla, Beşiktaş idarecisi arasında fark yok. İkisi de aynı.
Sonra döndük Konya-Galatasaray maçına.
Galatasaray aman aman futbol oynamadı. Konyaspor sahada yok.
Şahsi becerilerle Falcao ve Emre Akbaba gol attılar. 3. gol hazırlanışıyla güzeldi. Emre- Falcao ikilisi güzel işler yapacaklar belli. Ama Fatih Terim hâlâ ideal 11'i kuramadı.
Fatih yöneticilerle çekişmeyi devam ettireceğine teknik adamlığa dönsün, takımına baksın. Hâlâ ideal seviyede değil. İki oyuncu sakatlanıp çıkıyor. İkisinin de sakatlandığı yer aynı. Ya antrenmanlarda bir sakatlık var ya da ciddiyetsizlik var.
Konyaspor'a şaşırıyorum. Çok iyi seyirci, güzel bir stat. Buna cevap vermeyen bir Konyaspor.
Onların da acilen bazı şeyleri yapmaları gerekir. Daha doğrusu yönetimin biz nerede hata yapıyoruz diye kendilerine sorması gerekir.