İlk yarı bitti, puan cetveline bakıyoruz; üç büyük takımdan hiçbirisi ilk üçte değil... O kadar ağlamalarına, sızlanmalarına, bağırıp çağırmalarına rağmen... Rize düşük bütçeli bir takım. Fenerbahçe ile aynı sıklette değil. Ama iki takım arasındaki futbola bakıyorsunuz bu farkı göremiyorsunuz. Maça bakıyorsunuz; iki tarafta da iyi futbol yok. Fenerbahçe'nin ilk attığı gol büyük kaleci hatası... Rize'nin attığı gol korner topu... Jailson'un golü için söylenecek tek şey harika... Yani maçın bence en şık olayı... Diyeceksiniz ki iyi vuruş, gider gol olur. Demek ki vuracaksın. Gol maça damga vurdu. Neticeye de...
Bunun haricinde ne var; iki taraf da iki penaltı istedi. İkisi de penaltı değil. Hakem ikisinde de doğru tercihler yaptı. Halil Umut Meler maçı da düzgün yönetti. Eyyamını görmedim. Rize daha az hücum yaptı. Ama Fenerbahçe defansı çok açık veriyor.
Rizeli oyuncular, son vuruşları iyi yapsalar bu maç Fenerbahçe galibiyeti ile bitmezdi. Rize'nin hücumcuları maalesef zayıflar ve benciller...
Ligin geride kalan ilk yarısında akılda kalanlar Sivas'ın iyi futbolu... Müthiş bir puan toplaması... Başakşehir'in gittikçe yükselen grafiği... Trabzonspor'un inişli çıkışlı göze hoş gelen ama iç sahada netice alamayan futbolu… Alanya'nın iyi futbol oynaması... Malatya'nın kapasitesine göre iyi yerde olması… İşte ilk yarı…
Üç büyükler nasıl mı? Galatasaray'ın performansı çok kötü… Beşiktaş'ın inişli çıkışlı, istikrarsız… Fenerbahçe'nin mücadele etmemesi, iyi futbol oynamaması...
Bazı maçlarda hakemlerin çok kötü performansları... Mesela geçen hafta Cüneyt Çakır rezaleti... Sivas'ta Fırat Aydınus rezaleti... Bunlardan sonra Halil Umut Meler doğru maç yöneterek ilk yarıyı bitirdi. İnşallah ikinci yarı güzel maçlar seyrederiz. Ama maalesef hep inşallahta kalıyoruz.